Altınokta'dan Ata'ya Saygı

Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi yönetimi ve üyeleri 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Beşkaza Meydanı Atatürk anıtı önünde tören düzenlediler. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Türk Ulusunun kurtarıcısı Büyük Önder Atatürk'ü unutmayan Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Atatürk anıtını çelenk sundular. Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi başkanı Mehmet Üstün açıklamada bulundu.

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

 

Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi yönetimi ve üyeleri; 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Beşkaza Meydanı Atatürk anıtı önünde tören düzenlediler. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Türk Ulusunun kurtarıcısı Büyük Önder Atatürk’ü unutmayan Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Atatürk anıtını çelenk sundular. Altı Nokta Körler Derneği Fethiye şubesi başkanı Mehmet Üstün açıklamada bulundu.

“9 MİLYON DOLAYINDA BÜYÜK BİR KİTLEYİZ”

Mehmet Üstün  açıklamasında “Biz engelliler, istatistiklerin 9 milyon dolayında gösterdiği büyük bir kitleyiz. Ailelerimizle  birlikte sayımız 35 milyonu aşmaktadır. Engelli olmayı ya da engelli doğmayı kendimiz seçmedik. Bu durumu, ülkemizin olumsuz yaşam koşulları ve hükümetlerin ağır ihmali “armağan” etti bize. Anayasamızın 2. maddesi devletimizin “sosyal” niteliğini açıkça belirtmektedir. Sosyal devlet, toplumun en güçsüz kesimlerinden başlayarak yurttaşlarının sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi temel gereksinimlerini karşılayan devlet demektir. Devletin “sosyal” niteliğini yaşama geçirmek, hükümetlerin anayasal yükümlülüğüdür. Ne yazık ki hükümetler, bugüne dek bu yükümlülüklerini, yeterince yerine getirmemişlerdir. Ülkemizdeki engelli nüfusun % 90’ından fazlası istihdam ve eğitim olanaklarından yoksundur. Toplam nüfusun % 12’sini oluşturdukları halde ulusal gelirin sadece on binde 28’i engelliler için harcanmaktadır. Kentlerimiz, açık alanlarımız, konutlarımız ve toplu taşım araçlarımız, engelliler yok sayılarak planlanmıştır. Haklara, hizmetlere, mekânlara ve bilgiye erişebilmemizin önünde halen büyük engeller bulunmaktadır. Toplumumuzda engellilere yönelik ayrımcı değer yargıları, tutum, davranış ve uygulamalar son derece yaygındır. Ücretsiz ya da indirimli tarifelere ve sosyal yardımlara dayanan sosyal hizmet sistemimiz, aciz, bakıma, himayeye ve yardıma muhtaç engelli imajının doğmasına ve pekişmesine yol açmıştır. Bu sayede engelliler halkın çoğunluğu tarafından hak öznesi olan eşit kişiler olarak değil, bakılması, korunması ve yardım edilmesi gereken “zavallı kişiler” olarak görülmektedir. Daha da kötüsü, geleneksel söylemlerin ve yanlış yapılandırılmış sosyal yardımların etkisi altında engelliler de kendilerini öyle görmeye başlamışlardır. Bu yüzden örgütlenmeye ve mücadeleye olan talep bir hayli zayıflamıştır.  Çağdaş demokrasilerin en önemli özelliği olan karar alma süreçlerine katılım ve temsil hakkı yok sayılmaktadır. Nitekim seçimler sonrasında seçilmiş olan bir iki engelli vekil ise engelli kitlesini değil, sadece kendilerini temsil etmektedir.

“BU OLUMSUZ GİDİŞE SESİMİZ YETTİĞİNCE “DUR!” DİYORUZ”

Engelli çocuklar ve kadınlar her türlü ihmal ve istismara, şiddete ve kötü muameleye karşı korunmasızdır. Engelli kadınlar, engelliliğe ek olarak kadın olmaları nedeniyle de haksız ve ayrımcı uygulamalara daha fazla maruz kalmaktadırlar. Derneğimizin de içinde bulunduğu engelli örgütlerinin yoğun mücadeleleri sayesinde elde edilen kimi kazanımlarımız da son yıllarda birer birer elimizden alınmakta, zaten son derece sınırlı olan ve sıkı koşullara bağlanmış bulunan engelli aylıkları ve evde bakım ücretleri kesilmektedir. Yürürlükteki Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği nedeniyle önemli hak kayıpları yaşanmaktadır. Kaynaştırma eğitimi adı altında gerçekleştirilen uygulama, gerekli altyapı ve eğitim ortamları sağlanamadığı için engelli çocukların niteliksiz eğitim görmesine ve başarı oranlarının düşmesine neden olmaktadır. İşçi ya da kamu personeli olarak istihdam edilen engellilerin büyük çoğunluğu, işverenlerin önyargıları nedeniyle ya da verimli olacakları alanlarda iş verilmediği için üretim süreçlerinin dışında tutulmakta, kimi engelliler aydan aya gelip maaşını almaya zorlandıkları için topluma arzu ettikleri katkıyı sunamamaktadırlar. Bu durum, onların manevi olarak çökmelerine ve öz güvenlerini yitirmelerine yol açmaktadır. Bu olumsuz zincir, böylece uzatılabilir. Altı Nokta Körler Derneği olarak bu olumsuz gidişe sesimiz yettiğince “DUR!” diyoruz ve yetkilileri göreve çağırıyoruz.

“İKTİDARI VE MUHALEFETİYLE TÜM SİYASAL PARTİLERE SESLENİYORUZ”

Bizler, himaye, himmet, sadaka değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz. Hak öznesi yurttaşlar ve toplumsal bir taraf olarak kabul edilmek istiyoruz. Kimsenin yardımına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, kendi kendine yeterli bağımsız bireyler olmak istiyoruz. Engellilere, kadınlara ve çocuklara  yönelen ayrımcılık, dışlama, şiddet, taciz ve istismarın sona erdirilmesini istiyoruz. Salgın hastalıklar, beslenme yetersizliği, akraba evliliği,  iş ve trafik faciaları, savaş ve terör gibi sakatlık kaynaklarının kurutulmasını istiyoruz. Dünya Sağlık Örgütünün ICF standartlarına uygun yeni bir Sağlık Kurulu Raporları Yönetmeliği istiyoruz. İlaç, beyaz baston ve yardımcı araç-gereçlerin ücretlerinin tamamının devletçe karşılanmasını istiyoruz. Üretim süreçlerinde verimli ve etkin olarak yer almak istiyoruz. Nitelikli, işlevsel ve erişilebilir bir eğitim istiyoruz. Haklara, hizmetlere ve bilgiye erişimin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu taşım araçları, ürünler ve yaşanabilir bir ülke istiyoruz. Toplumsal yaşamda, bilimde sanatta ve siyasette etkin olarak yer almak istiyoruz.Temsil organlarında sadece engelli sorunları için değil ülke ve dünya sorunlarının çözümüne katkı sunabileceğimiz için de yer almak istiyoruz. Her şeyden ücretsiz ve indirimli yararlanmak değil, engellilikten kaynaklı ilave giderlerimizi karşılayacak düzeli bir engelli aylığı almak istiyoruz.Tüm yurttaşlara, ücretsiz bakım hizmeti sunulabilmesi için bir an önce bakım sigortasının kurulmasını istiyoruz. Nesnel, adil ve etkili bir sosyal yardım sistemi istiyoruz.Engelli aylığı ve evde bakım ödeneği gibi sosyal haklarla ilgili kriterlerde engellinin bir birey olarak görülmesini istiyoruz. Birçok dünya ülkesinde olduğu gibi Beyaz Baston Yasası adı altında çıkartılmış bağımsız bir Beyaz Baston Yasasının hayata geçirilmesi için hükümetimizin konuya sahip çıkmasını istiyoruz. 2018 yılı içerisinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk ile yapılan görüşmede kamuda 5000 engelli istihdam edileceğini söylemesine rağmen TBMM’de yapmış olduğu konuşmada kamuya 2500 engelli alınacağını söylemiştir. Hükümetimizden verilen sözlerin yerine getirilerek engellilerin istihdamının sağlanmasını istiyoruz. Bizim sorunlarımız tüm toplumun sorunlarıdır. Sorunlarımıza ve istemlerimize sahip çıkın. Haklı mücadelemize destek olun. Çünkü kadınıyla erkeğiyle, engelli olanı ve olmayanıyla, çocuğu, genci ve yaşlısıyla, etnik ve inançsal çeşitliliği ile Türk Toplumu olarak kaderimiz ve geleceğimiz ortaktır” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN