Şahin 'Yanan yerlerin odununu çiftçiye verin'

Gündem Analiz’in bu hafta konuğu Hafiyatçı Taner Şahin’di Şahin programda  Necati Kanbur’un sorularına cevap verdi.Hafriyat sektörünün  her zaman tepki gördüğünü ifade eden Taner Şahin “Hafriyat sektörü dediğiniz zaman hep tepki görüyoruz. Örneğin kamyonumuz geçiyor yoldan, halk diyor ki “Bu kamyonun burada ne işi var.” “Bu kamyon ve kepçe burada ne yapıyor?” Aslında yapılaşmanın, inşaat sektöründe asıl temeli, hafriyattır. Hafriyat olmazsa inşaat olmaz. Bina olmaz. Alt yapı olmaz. Biz aslında işin kökenindeyiz. Biz aslında eskiyi yıkıyoruz, yerine güzelini yapıyoruz. Çıkan molozları götürüyoruz, taşıyoruz. Ama burada tepki alıyoruz. lakin burada halkımız da haklı. Aslında memleketin pisliğini biz taşıyoruz. Çöpüyle, hafriyatıyla, taşıyla, kumuyla, betonuyla, sıvasıyla, kısacası her şeyiyle biz taşıyoruz. Ama biz bunu projeli olarak yapamıyoruz. Tam zamanında yapamıyoruz. Gecikmelerimiz oluyor. İnsanlara rahatsızlıkta verdiğimiz oluyor. Gürültü yapıyoruz. Trafiği aksatıyoruz. Ama zaten Fethiye’mizde bir trafik sorunu da var. Elimizden geldiği kadarıyla Fethiye halkımıza zarar vermeden, en güzeli yapabilmek için savaşıyoruz. Ama burada bizim karşımıza bürokrasi, kanunlar çıkıyor. Aslında bize daha iyi bir yol gösteren olsa, eminiz ki Fethiye hafriyatçıları olarak daha iyisini yapabiliriz. Biz bunu başarabiliriz. İnsanlara zarar vermeden, rahatsız etmeden yapabiliriz” dedi. 

“3 KATLI BİNADAN 10 TON DEMİR ÇIKMIYOR”
Eski binaların yıkılarak yerine yenilerinin yapılması adına hafriyat sektörünün çok önemli bir rolü olduğunu anlatan Taner Şahin “Örneğin bize kat karşılığında yeni bina yapmak isteyen bir müteahhit bize başvuruyor. Biz bu binayı yıkıyoruz. Bu bizim için güzel bir şey. Çünkü biz binaları yıkarken görüyoruz. Fethiye, deprem bölgesi. Bugün 3 katlı bir bina düşünün. Heybetli duruyor. Çok sağlam görünüyor. Biz bu binayı içinden çıkan hurda demiri için yıktığımız zaman emin olun 10 ton demir çıkmıyor. Olması gereken bizim gözümüzde minimum 40 ton. Ben yeni bir otel yıktım. Samimiyetimle söylüyorum içinden çıkan demir 10 ton yok. 50-60 yataklı devasa bir otel. Temeli, zemini yok. Ama simdi yerine yapılacak olan yenisi saha sağlam olacak. Son 2-3 yıldan beri yapılan binalarda. Gerçekten inanılmaz bir demir var. Ama biz burada şöyle bir sorunla karşılaşıyoruz” dedi. 
“İNŞAATTAN ÇIKAN TAHTAYI KABLOYU DA ATAMIYORUZ. BETON DIŞINDA BİR ŞEY ATTIĞIMIZIN DA CEZASI VAR. BEN BUNU NEREYE GÖTÜRECEĞİM?”
Yıkım yapılan inşaatlarda çıkan hafriyat ile ilgili olarak Muğla Büyükşehir Belediyesi ile sorunlar yaşadıklarını ifade eden Taner Şahin “Bize Muğla Büyükşehir Belediye’si diyor ki. “Ben Çevre Koruma Daire Başkanlığı olarak, Fethiye-Üzümlü yolunda döküm sahası açtım”. Her yere dökmeyin diyor. Çok güzel bir şey. Biz bunda hemfikiriz. Bundan belli bir ücret talebi var. Bunda da hemfikiriz. Ama şurada bir empati kuralım. 500 metrekare bir inşaat yapıyoruz. Ticari alan, zeminiz var. biz 500 metrekare alanı 750 metrekare olarak kazmak zorundayız. 500 metrekare alanın bir kalıp çakması var, demir bağlaması var orada çalışan emekçi arkadaşlarımın orada çalışabilmesi için iskele vs. var. Burada Muğla Büyükşehir Belediyesi diyor ki “Çıkan bütün hafriyatı bana getirmek zorundasın”. Biz çıkan bütün hafriyatı senin Çevre Koruma Daire Başkanlığı’nın açtığı bölüme getiririz. Benim bu noktada boş alanım kaldı. Kenar betonlarımı döküp, inşaatın bitiş aşamasına geldiğimde benim bu alanı tekrar doldurmam lazım. Yoksa boşluk kalacak. Bizim burada isteğimiz bu boşluk alanı doldurmak için bize bir kısmını geri ver veya sat .Bu arada her şeyi de atmamıza da izin vermiyorlar. İnşaattan çıkan tahtayı kabloyu da atamıyoruz. Beton dışında bir şey attığımızın da cezası var. Ben bunu nereye götüreceğim? Bununla ilgili de hafriyat sektörüne çözüm bulunması lazım. Bunları dile getirdiğimizde yapacaklarını söylüyorlar. 1 ay önce bir denetim oldu. Bir çok firma da bu konuda ceza yedi. Ben burada Büyükşehiri de suçlamıyorum. Ona da muhtemelen bakanlıktan emir geliyor. Bu sıkıntı sadece burada da yaşanmıyor. Ülke genelinde yaşadığımız bir problem. Bunun çözümü çevrenin temiz tutulması açısından da çok önemli. Üzümlü ‘de ki hafriyat sahası 3 5 yıl sonra dolacak. Kamyoncu hafriyatı döküyor Üzümlü ‘de birikiyor. Oraya hafriyat sektöründen giden çoğu şey geri dönüştürülebilir. Kompresörler ile geri dönüşüm yapılabilir” diye konuştu.  
“KOLTUKLAR KALICIDIR ÜZERİNDEKİ İNSAN DEĞİŞMEK ZORUNDADIR”
Ben her zaman siyasetin içinde bulundum diyerek sözlerine devam eden Taner Şahin “ Siyaset olarak herkesi eleştireceğiz. Koltuklar kalıcıdır üzerindeki insan değişmek zorundadır.  Siyaset benim bakış açımda eskiden kim ne yaptıysa ben geldiğimde ondan fazlasını yapmak. Yanlış bir şey yapanların hatalarını eleştirmek. Fethiye halkı için güzel bir şey yapılıyorsa bunun önüne köstek olmayalım. Fethiye için taşı taş üstüne koyan kimse benim baş tacımdır” dedi.
“HAFRİYATÇI OLARAK BİTMİŞ DURUMDAYIZ”
Hafriyat sektörü olara zor durumda olduklarını belirten Taner Şahin “Büyükşehir hafriyatı para ile veriyor alırken de para ile alıyor. Hafriyatçı olarak bitmiş durumdayız. Hizmet veremiyoruz. 6 ay önce 7 liraya aldığımız mazot şuan 14 lira oldu. Pandemi döneminde yasaklanmayan sektörlerden biri inşaattı. Pandemi sürecinde piyasayı ayakta tutan bizdik. Şuan biraz rahatlama oldu sahipsiz olan tekrardan biz olduk. 15 liraya aldığımız bir cıvata şuan 150 lira oldu. Dolar 18 liradan düştü cıvata fiyatı hala aynı. Kimse dolar 13 liraya düştü senin cıvatan 130 liraya düştü diyemez. Hala düşen bir şey yok” dedi.
“BİZİM ZORUMUZA GİDEN SAHİPSİZ KALMAMIZ”
Muğla Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Döküm Sahası’nda sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Taner Şahin “Büyükşehir’in hafriyat sahasındaki ilk sıkıntı bu. Döküm sahası açılıyorsa benim getirdiğim her şeyi alması lazım. Yıkılan bir inşaatın içerisinden odun, demir vb. birçok şey çıkıyor. Hafriyat atıklarını dökecek bir yer yok. Hep beraber sağı soğu bırakıp bu işlere bir çözüm bulalım. Bizim de fikirlerimizi alın ona göre hareket edin. Sayın başkanlarım bizim arkamızda durun. Yapılmadıysa yapmayanları biz rezil edelim. Bizim zorumuza giden sahipsiz kalmamız. Taşıma olmazsa bu sektör biter. Farklı illerde kamyoncu arkadaşlar sesimizi duyurmaya çalıştılar. Fakat olmadı. Bunları hep birlikte yaparsak başarabiliriz. Burada yetişen domatesi benim tırım İstanbul’a götürmezse oradaki vatandaş ne yiyecek? Ben çiftçilikten gelmeyim. Dışarıdan gelen komisyoncular malı alıp parayı vermiyor. Osman Gürün Başkan buranın komisyoncusuna Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak ben kefilim dedi. Bu çok güzel bir şey. Bizde bunu istiyoruz. Arkamızda biri olduğunu bilelim ki vatandaşımıza daha iyi hizmet verelim” dedi.
“BU TAKILI SİTEMDEN KAÇ TANESİ AKTİF ÇALIŞIYOR?”
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından hafriyat kamyonlarına takılan takip cihazlarının denetiminde sorunlar olduğunu da sözlerine ekleyen Taner Şahin “Bizim Türk milleti çok uyanıktır. Fethiye’de Büyükşehir’e kayıtlı 2000 kamyon olsun. Bu kamyonların 1000 tanesinde takılı sistem olsun. Bu takılı sitemden kaç tanesi aktif çalışıyor? Kamyon arıza yapınca tamircide kalıyor araç çalışmıyor. Sistem de çıkartılıyor. Fakat bunu gelip kimse takip etmiyor. Aracında takip sistemi varsa aldığın hafriyatı Üzümlü ’ye götürmek zorundasın. Götürülmez ise Büyükşehir’in sana ceza yazma yetkisi var. Bunun taşınması 1500 lira. Bunu müşteriye söylüyorsun. Kamyonunda takip sistemi olmayan araç sahipleri ise müşteriye gelip ‘’Ben senin hafriyatını 750 liraya dökerim’’ diyor. Denetimler yapılıyor fakat bunun önüne geçilemiyor. Tek tek kontrol edilmesi ve bir tane takip sistemsiz cihazın olmaması lazım. Fethiye’de 4 tane taş ocağı var. 1 kamyon kum 2000 lira. Ben de müşteriye bunu şoför mazot vb. giderlerle birlikte 4000 liraya satmam lazım. Böyle olunca da müşteri bana ‘’4000 liraya kum mu olur?’’ diyor” dedi.

“KENDİ SORUNLARIMIZI KENDİMİZ ÇÖZECEĞİZ”
Fethiye-Seydikemer Damperli Taşıyıcılar Kooperatifi  kurulması çalışmalarının son aşamaya geldiğini ifade eden Taner Şahin “Bundan yıllar önce Fethiye’de damperli taşıyıcılar kooperatifi vardı. Bu kooperatif 20 25 yıl öncesi kuruldu. Fakat başarılı olamadı. Benim bu konuyla ilgili 6 7 aydır bir girişimim var. Çalışmalarımız tamamlandı. Bu kooperatifi Fethiye’ye yapacağız. Fakat bunu eskisi gibi yapmayacağız. Biz Fethiye-Seydikemer Damperli Taşıyıcılar Kooperatifi olarak bunu yapacağız. Bu kooperatifi çok amaçlı yapacağız. Belediye’nin desteklerini de alacağız. Aslında kendi sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Kooperatif kurulunca döküm sahasının iznini isteyeceğiz. Döküm sahası yapacağız. Resmi geri dönüşüm yapacağız. Fethiye hafriyat sektöründe çok zarar gördü. Farklı illerden gelip Ovacık’ta iş yapıyor. Fethiye’ye hizmet eden herkes başımızın tacıdır. Fakat benim Fethiyeli kamyoncum, esnafım 5 6 ay çalıştı. Emeğinin karşılığını alamadı. Sonrasında parasını alamadılar. Benim kamyoncuma kepçecime para vermediler. Olan Fethiye’nin yerel esnafına oldu. Biz kooperatif olarak bunun önüne geçeceğiz” diyerek bilgi verdi.
“OVACIK KÖPRÜSÜNDEN YUKARIYA GİDENE KADAR HER GÜN DERT DİNLEDİK”
AVM önündeki sıcak asfalt çalışmasını kendisinin yaptığını ifade eden Taner Şahin “Çalışmalar sırasında sürekli esnaf ile iç içe olduk. Esnafı dinliyordum. Herkesin yol için Belediye’ye bir şikâyeti var. Ovacık köprüsünden yukarıya gidene kadar her gün dert dinledik. Alt yapı bitmeden sıcak asfalt yapılamaz. Muğla makası ve 22 metrelik yoldaki proje daha ağır olacak. İnanılmaz bir proje yapılıyor. Bunun için biraz zaman lazım. Bu işler basit değil. Seçilen kim olursa olsun mazereti olamaz. Biz güvenip seçmişiz. Bizim vatandaş olarak eleştirme hakkımız var” dedi.
“GÜZEL ŞEYLERİN OLMASI İÇİN BİRAZ SABREDECEĞİZ”
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın  Fethiye için güzel şeyler yaptığını belirten Taner Şahin “Alt yapı olmadan üst yapı olmaz. Şuan alt yapı çalışması var. Güzel şeylerin olması için biraz sabredeceğiz. Çalışma aşama aşama gidecek. AYDEM çalışmasını bitirmeye yaklaştı. Şuan Fethiye’ye hizmet etme zamanı” dedi. 
“5000 LİRA PARA İSTENSE İNSANLAR EVİNİN TAPUSUNU SORUYOR”
Önceden selamla borç para verilirdi diyerek sözlerine devam eden Taner Şahin “Şuan birinden 5000 lira para istense insanlar evinin tapusunu soruyor. Ekonomi zamanla düzelir fakat insanların psikolojisi düzelmez. 50 lira verip çocuğu okula gönderiyorlar. Önceden bu hayat bu kadar pahalı değildi. Şuan 50 liranın bir değeri kalmadı” dedi. 
“ŞUAN ÜRETEMEZ HALE GELDİK”
Domatesi 2 liraya sattıklarını söyleyen Taner Şahin “ İstanbul’a gidene kadar bu 8 lira oluyor. 4 lira olması gerekirken. Bu takip edilmiyor. Bir önceki sene devlet sebze meyve ile ilgili bir sistem oluşturdu. Satış bölgeleri oluşturuldu. Sözleşme ile domates istendi. Mal alınırken özgürlük kısıtlandı. Sözleşmedeki şartların dışına çıkılmaması istendi. Şuan üretemez hale geldik. Her şeyi dışardan almaya başladık. Bekçilere istenilen destek verilsin Muğla’nın tüm patates ve soğanını karşılar. Fakat destek verilmiyor. Herkes işi bırakmış durumda. İnsanlar üretimi kapatıp kar etmek için dışardan ürün alıyor. İlk başta kar yapılıyor. Sonraki yıllarda ise paranın değersizleşmesi sonucu zarar ediliyor. Ülke üretemez hale geldi. Fethiye çiftçi bölgesi. Bir çiftçi çıkıp devlet bana traktör verdi borcum yok diyemez” diye konuştu. 
“20 TRİLYONLUK YATI OLAN ADAM MAZOTU 10 LİRADAN ALABİLİRKEN, ÇİFTÇİ NEDEN BU FİYATTAN ALAMIYOR?”
Yatlara ucuz mazot verilmesi konusuna da değinen Taner Şahin “20 trilyonluk yatı olan arkadaş sahilde eğlenip özel arabasıyla villasına giderken benim çiftçim gece boynunda yağlıkla eve geliyor yufka ekmeği zeytinle karnını doyurup yatıyor. 20 trilyonluk yatı olan adam mazotu 10 liradan alabilirken, çiftçi neden bu fiyattan alamıyor? Çiftçi 2,5 litre kola şişesiyle traktörüne benzin koymaya başladı. Zenginlerin ekonomisi çok güzel. Memleket bitmiş aç” diyerek görüşlerini belirtti.
“BU KESİLEN ORMANLARDAN ÇİFTÇİLERE ÜCRETSİZ ODUN DAĞITALIM”
 Geçen ytaz çıkan yangınlarda herkesin gönüllü olarak çalışmalara katıldığını belirten Şahin “AKP İlçe Başkanı’na sesleniyorum. Geçen sene orman yangınlarında yardımcı olmaya çalıştık. Bu kesilen ormanlardan çiftçilere ücretsiz odun dağıtalım. Yarım traktör odun dağıtalım. Çiftçiye destek veriyorsak bunu yapalım. Hadi bunu yapalım. Üç beş dönüm serası olan adam bir traktör odun yakıyor. İlçe Başkanları gelirken vaat verdiler. Sözlerini tutmaları lazım. Herkes beraber söz verdi. Hep beraber masaya oturulup ortak bir şeyler yapılsın. Üzerime düzen bir şey varsa ben hazırım. Savaşı kazanırken her yerden insan vardı. Şuan bu millet sağcı solcu diye ayrıldı. Bu memleket hepimizin. Bu memlekete hizmet edecek adam lazım” dedi.