• Haberler
  • Güncel
  • Dernek Başkanı Ay 2021 yılından beklentilerini anlattı 

Dernek Başkanı Ay 2021 yılından beklentilerini anlattı 

Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, FRT Televizyonu'nda yayınlanan Pozitif Düşünce programına konuk oldu. Erdoğan Cankuş'un hazırlayıp sunduğu programda 2020 yılını değerlendiren Dernek Başkanı Ay, 2021 yılından beklentilerini de paylaştı. 

Çalış Plajı’nın ülkemizde ve dünyada önemli bir turizm merkezi olduğunu belirten Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, korona virüsü salgını dolayısıyla tüm işletmecilerin zorlu bir süreçten geçtiğini söyledi. Çalış Sahil Bandı düzenlemesinin ardından Çalış’ın çehresinin değişeceğini aktaran Ay, 2021 yılında etkinliklerine devam edeceklerinin altını çizdi. 

Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, “Son bir yılda Kovid-19 süreciydi de aynı zamanda, çok yoğun geçti. Kriz anlarında biraz daha fazla çalışmamız gerekiyor ki o krizden bölgemiz biraz daha sorunsuz çıkabilsin. Çalış Projesi şöyle gelişti: geçen sene Fethiye Belediyemiz, hükümetimizin açtığı hibe projelerinden birine başvuruyor. Bunun bedeli de bir milyon TL. Bu projenin başlamasından dolayı gurur duyuyorum. Çünkü Fethiye her zaman farklı partilerin arasında kalmasından dolayı hizmet almada çok sorun yaşayan bir bölgedir. Bunu geçmişte 20-25 yıldır yaşadık. Hükümetimizin bu hibe projesi, Fethiye Belediyesi'ne de bir ateş oldu. Belediyemiz bunun için 3 tane proje hazırlamış. Birisi Ölüdeniz için, birisi Çalış Plajı için, birisi de Göcek beldemiz için. Çalış Projesi'ni, 2021'in Ocak ayında tamamlanmak kaydı ile kabul etmişler. Mayıs ayında başkanımız Alim Karaca, bize bunun bilgilendirmesini yapınca umutlandık, sevindik. Tabi Behçet Başkanım da bölgemizde çok çalışmalar yaptı, hakkını yemek istemeyiz. Ancak uzun yıllardır yapılmayan alt yapı ve üst yapıyla ilgili ciddi bir proje önümüzdeydi. Çalış'ta vizyonu olan esnaf arkadaşlarımız, kiracı olmalarına rağmen çok büyük masraflar yaparak ticarethanelerini güzelleştirmeye çalışırlar. Mayıs ayından itibaren ihale zamanına kadar, araya Kovid-19 tedbirleri, sezonun açılması gibi konular girince maalesef biz bu projeyi unuttuk diyebilirim. İhaleyle birlikte biz, kimsenin bilmediği, devamlı kullanılan bir bölgenin belediyeye ait olduğunu fark ettik. Bu projenin gerçekleşmesi için oraların işletme sınırına, mülk sınırına çekilmesi gerekiyordu. FBKM'de yoğun katılımlı bir toplantı yaptık. Geriye çekilme durumunda olan bazı kapalı alanlar için esnaf arkadaşlarımız kendileri için büyük kayıp olacağını düşündü. Ama başkanımızın hem toplantıda hem de sahaya inerek esnafla defalarca konuşması, arkadaşlarımızı rahatlattı. Şu anda Çalış'ta herkes kendi mülk sınırına çekilmiştir. Watsapp grubumuzda 300'e yakın esnaf var. Otelciler, barlar, restoranlar vs. onların önerilerini hep oradan görüyoruz. Projeyi esnafa çok iyi anlatmamız gerekiyordu ve bizler de bunu yaptık. Bu proje alkışlanarak başlanmalı ve alkışlanarak bitirilmeli diye düşünüyorum. Mecliste de sorunumuzu dile getirerek şöyle demiştim; yüzde 75'i turizmden para kazanan bir bölgede bu alt yapı ve üst yapıyla biz turizm yapmaya çalışan zavallılarız. STK'ların bazı amaçları vardır. Bizimkinde; bölgenin ve Fethiye'nin turizm açısından doğal değerlerini koruyarak tanıtımı ve esnafın, halkın sorunlarıyla ilgili gerek belediyemizle gerek hükümetimizle doğru köprüyü kurabilmek yer alıyor. Yukarıdakiler sorunun ne olduğunu bilmezse niye el uzatsınlar, niye bir şey yapsınlar. Yani yıllardır haykırdığımız konu şu anda Çalış'ta gerçekleşiyor. Geçen hafta Alim Başkanım müdürleriyle beraber tekrar geldi, esnafla tek tek konuşuyor. Bu çok önemli… Esnaf da kendileri açısından olabilecekleri paylaştığından proje daha da şekillenmeye başladı. Palmiyelerde bir sorun vardı. Projede yer almıyordu ancak başkanım, "ne olursa olsun geri gelecek" dedi. Şu an bakıyorum piyasaya herkes siyaset yapıyor. Biz siyasetçi değiliz, biz sivil toplum örgütüyüz. Herkesin amacı farklı tabi, bunlara malzeme olmamak lazım... Bu uzun zamandır beklediğimiz bir proje, gerçekleşiyor ve bizden sonrakilere bu mücevher gibi kalacak” dedi. 

ÇALIŞ'TA VİTRİN DEĞİŞİYOR
Çalış Sahil Bandı düzenlemesi ile bölgenin çehresinin değişeceğini kaydeden Dernek Başkanı Ay, “Önümüzdeki yazı geçiyorum kışı hayal ediyorum. Fethiye halkı, Fethiye kordonundan Çalış Plajı'ndaki ışıkları görebilecek. Bizim 20 yıllık ışıklarımız vardı ve yarısından çoğu çalışmıyordu. Yukarıdan bakıldığında döşemeleri piyano sehpası gibi görecekler. Caretta carettaların yuvalarında inanılmaz bir artış var. Bizim plajı temizlememizden de kaynaklandığını büyük bir cesaretle söyleyebilirim. Yol aydınlatılacak. O yol da zaten sahilden gözükmez. Nisan ayında plajda kumu kaldırıp indireceğiz. Kumun kalitesini ve güzelliğini değiştireceğiz. Özellikle terasların önündeki alanları değiştireceğiz. Bütün duş ve kabinleri değiştireceğiz. Arkada bu kadar güzel bir proje olunca bizim de en azından duş ve kabinleri değiştirip halka açık bir plajı daha konforlu, daha rahat bir ortama getireceğiz. 
1.9 kilometrelik olan şezlong ve şemsiyenin olduğu alanı biz işletiyoruz. Koca Çalış'ta milli emlak ile olan sorunlar daha çözülmedi. Yol, eski haliyle 6 metreydi ama yeni haliyle 11 metreye kadar çıkacak. Halk ferah ve daha rahat olacak. Bisiklet yolu yok ama bisikletle gelemezsiniz diye bir şey yok. Engelliler için bir yürüyüş yolu yapılacaktı. Umut ediyorum müteahhit firma onu da sorunsuz bir şekilde yapar. 5 adet terasımız olacak. 160'a yakın duvarın üzerinde oturma alanları olacak. Ancak oturma alanları deniz tarafına bakacak şekilde olacak. Geçen sene Temmuz ayında Çalış Plajı akşam, gündüzden daha kalabalıktı. Çalış Plajı'nı dernek olarak biz işlettiğimiz için gece bekçilerimiz var. Bekçilerimize ‘Sakın kimseye plajdan çıkın, çıkmak zorundasınız demeyeceksiniz’, ‘Şezlongları kullanabilirsiniz ama lütfen temiz kullanalım’ gibi uyarılarla hareket ettik. Çoğu zaten pandemiden bıkmış bir halk var. Bu arada otellerimizi Temmuz'un 1'inde açtık ama Temmuz'un 20'sine kadar boştuk. O zaman çok enteresan bir ziyaretçi kitlesi gördüm. Restoranlar kapalı, servis yapamıyorlar. Halk, marketten içeceğini yiyeceğini alıyor ama hepsi çok seviyeli. Ailecek geliyorlar plaja. Zaten İstanbul'da, Ankara'da pandemiden dolayı bıkmış, bitmiş. İşte o anda villa turizmi tavandı. Haliyle halkımız da hastalıktan kaçıyor. İşte o zaman şunu anladık biz. Yerli turist çok önemli ama otelleri o anda pandemiden dolayı tercih edemediler. Ama ne olursa olsun benim marketimden bakkalımdan geldiler alışverişlerini yaptılar. Kasabımdan ihtiyaçlarını karşıladılar. Yani ekonomiye bir katkıları oldu. Turizmde esnaf çok ciddi kiralar ödüyor. Allah kiracılara güç, kuvvet versin. Turizm son 5 yıldır, bana göre ülkemizde çok güzel gitmiyor. İstediğimiz paraları kazanamıyoruz. Döviz çok kuvvetli değildi, bu sene biraz yükseldi de ama yabancı da fazla gelmedi. Beklediğimizin çok altında kaldı. Bu kazanılamayan parayla, banka kredisiyle kiralar ödeniyor. 1 Temmuz'da genelgeler gelmeye başladığında bizim otelimizi açmak için bazı şartları uygulamamız gerekiyordu. Çünkü her an birisi kontrole gelip sana ceza yazabilir. Uyarlar, bilgilendirmeler, eğitimler çok yaptık. Esnafımız bu konuda çok hassastı. Turizmciler, kanun koyanın bunu denetleyeceğine inandı. Bu da otelde sağlıklı bir şekilde kalıp ayrılmalarına sebep oldu. Bizim biraz kurallara ve kanuna uymamızda ve hijyeni öğrenmemizde Covid'in inanılmaz bir yaptırımı oldu” şeklinde ifadeler kullandı. 

2020 TURİZMİ ÇALIŞ BÖLGESİNDE NASIL GEÇTİ?
2020 yılını değerlendiren Dernek Başkanı Mete Ay, “Biz normalde Nisan ayında inanılmaz bir temizlik yapardık, Mayıs ayından itibaren yabancıları görmeye başlardık. Bu sene Temmuz'un 20'sinden sonra yabancı uyruklu ziyaretçilerimizi görmeye başladık. Rusya'nın Türkiye'ye girişleri açması, Rus müşterilerin bize gelmesini sağladı. Rusların da artık 2 - 3 yıldızlı işletmeleri tercih etmeye başladıklarını gördük. Çok hassaslar, çok dikkatliler, memnun etmek zor ama bölgemizde çok Rus'un olması en azından odadan para kazanmamızı, en azından turizmden döviz kazanmamızı sağlıyor. Benim ufak bir otelim var. Ben bu oteli açmasaydım, devamlı müşterilerimi kaydederdim, yeni müşterilerimi yakalayamayabilirdim. Bu krizi yaşamayabilirdim. Bizim ülkemiz geçmişte neleri gördü. Ama bu covid, sadece bizim ülkemizle ilgili değil, bütün dünyayla ilgili. Bütün dünyanın sorunu… Hayatta kalma savaşı var şu anda. Bunu yaşamamız lazımmış, yaşadık ve ben otelimi açtığıma pişman değilim. Biz eskiden aile işletmelerine çok negatif bakardık ama aile işletmeleri de eskisi gibi değil. Artık kendilerini yetiştirdiler, eğittiler. Eskisi kadar çok insan çalıştıramasak da yeterli sayıda istihdam sağladığımızı düşünüyorum. Çünkü o zaman sahaya biz de iniyoruz. Resepsiyonda, barda bir sorun çıkabilir, odalarda bir sorun çıkabilir. İşte o zaman işletme sahipleri de işletmenin içinde olmaya başladı özellikle. Bu onlar için de iyi bir tecrübe oldu. Bölgede 8 bin 500 - 9 bin civarında yatak var. Bazen 10 bine çıktığı bile oluyor. Bölgemizde açılan 5 yıldızlı otellerimiz de ekstra bonus. Bu projelerle paralel yürümesi de güzel oldu. İnşallah bu senenin sonunda artık göğüs gere gere müşterilerimize plaja git, şuraya buraya git, yollarımız güzel diyebileceğiz” şeklinde konuştu. 

TEMMUZ AYINDA TURİZME BAŞLADIĞINIZDA PLAJDA DA ZORLUK YAŞADINIZ MI?
Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, “Kiranın çıkması imkansız. Ne olursa olsun açmak zorundaydık. Üzüldüğüm konu şu: Temmuz'un ortasında açtık, hazırlıksızdık. Plajımızı temizleyemedik, yenilikleri yapamadık. Duşlarımıza istediğimiz tamiratları yapamadık. Yani açtık, bitti gibi oldu. Zaten fazla müşteri yoktu. Hijyenle ilgili ciddi masraflar yaptık. Denetimlerden de geçtik. Hiç yaşamadığımız şeyleri yaşadık. Şu an dünya başka bir şeye doğru gidiyor. İnsanlar zoomlarla birbirine ulaşmaya çalışıyor. Ama öyle ya da böyle Ağustos ve Eylül aylarında yabancıları bölgemizde gördük. Yabancılarımızı memnun ayırdık. Zaten özlem içindeydiler, çok zor şartlarda gelmişlerdi. İngilizler koridoru kapatmasaydı çok daha güzel olacaktı. Bize 6 ay yetmiyordu turizmde. Hep 12 ay 12 ay turizm diyoruz ama biz 8 ay yapsak ona da şükür diyoruz. 6 ayın 4 ayı çalışabilsek ona da şükür diyoruz” dedi. 

YILBAŞINDA ÇALIŞ BÖLGESİNDE NASIL BİR SÜREÇ YAŞANACAK?
Çalış Plajı’nda yılbaşında yaşanacak süreci anlatan Ay, “Normal hafta sonu kısıtlamalarında yürüyüş yolu üzerindeki markete gidebilme insanları çok rahatlattı. En azından aç kalma korkusu var. İlk pandemi çıktığında ciddi karantinalarımız vardı ve ekmek dağıtan ekmekçilerimiz vardı. Aslında bu konuda hükümetimizin doğru kararlar aldığını düşünüyorum. En azından ben marketime gidip alışverişimi yapıp aç kalmıyorum. Eğer bu yılbaşında eğlence mekanları açık olsaydı, otellerde eğlence yapılmış olsaydı, şu ana kadar gelinen sürecin en başına dönebilirdik. Çünkü yılbaşında kim maskeyle içki içer, oyun oynar, yemek yer? Biz geleceği düşünüyorsak bunu kabullenmemiz gerekiyor. En büyük sekteyi özellikle Antalya'nın aldığını düşünüyorum. Çalış'ta şu anda 5 tane otelimiz açık. Bu otellerimize hala yerli ve yabancı rezervasyonlar devam ediyor. Otellerin yılbaşında, dışarıdan müşteri alma gibi bir riske gireceğini sanmıyorum” şeklinde konuştu. 

TURİZMDE NASIL BİR ÇEŞİTLİLİK OLURSA BÖLGEYE FAYDASI OLUR?
Dernek Başkanı Ay, “İnterneti, web sayfası kuvvetli olan ve bu konuda yeri geldiğinde ufak ufak reklamlar yapan, sosyal medyayı akıllıca kullanan oteller, bu dönem hiç rezervasyonları olmadığı halde yarı yarıya doldurarak geçirdiler. Ancak Fethiye'nin çok farklı bir durumu var. Bu sadece pandemiyle değil, daha önceden yapılması gereken bir şeydi. Sayılamayan bir şeyin, programlanıp, planlanıp pazarlanması imkansızdır. Kimin nerden geldiği, nerde kaldığı gibi istatistiki verilere sahip olmayan bir turizm programımız var. Bu da günü kurtarmayla devam ediyor. İngiltere'deki firmalardan bir tanesi müşteri getirmese büyük zarara uğrarız.  Bu adamların buraya geliş sebeplerinden bir tanesi doğa, tabiat ve güzellikler. Ama Fethiye gibi güzel bir yerde en az da biz, doğa ve tabiatı kullanan insanlarız. Buraya gelen denizine giriyor, tekne turuna gidiyor. Ama buna bir alternatif oluşturmak lazım. İnşallah tarihi kullanabilelim. Tarihi kullanmıyoruz. Bölgemiz de birçok medeniyetlerin olduğu bir bölge. 1 tarih diyorum, 2 yürüyüş yolu. Yürüyüş yolunu bile kullanmıyoruz. Ben 30 yıldır Fethiye'deyim. Pandemide bir yürüyüş grubuyla birlikte çıktım. Kendime bu güzellikleri görecek vakti ayırmadığım için kızdım. Bunları kullanmıyoruz. Turizmde otelci ucuz para verirse, yabancının tercihi olur. İngiliz’in hepsini getiriyoruz buraya öbür taraftan bakıyorsun köşedeki turcu senden daha çok kazanıyor. Daha çok kazansın. Bunda hiç bir şey yok. Ama bir şeyler yapın. Alternatif turizm var. Mesela Babadağ, çok büyük bir bonus. Ticaret Odası çok güzel idare ediyor en baştan beri. İki yıl öncesine kadar Çin'den insanlar paraşütle atlamaya geliyorlardı. Bana mail atıyorlar, denizi sormuyorlar, Babadağ'ını soruyorlar. Bunlar çok güzel ama ikincisi nerde? Yani niye üretemiyoruz? Macera kampı niye yapamıyoruz? Orman yürüyüşleri niye yapamıyoruz? Şimdiye kadar yapılmadı, zaten kazanıyorlar, bize de yetiyor düşüncesi vardı. Klasik bir laf vardır; hepimiz aynı gemideyiz. Ama maalesef aynı işi yapan sayısının çok fazla olduğu bir bölgedeyiz. Şu anda üretme zamanımız, durduğumuz bir zaman: pandemi. Faralya'da ne kadar güzel oteller yapıldı, ne kadar güzel satıyorlar odalarını. Çünkü neden; doğa, tabiat. İnsanlar doğanın içinde bir yaşamı tercih ediyorlar. Bu bölgenin güzelliklerini ortaya çıkarabilecek çeşitliliklere ihtiyacımız var. Otelciler olmazsa Fethiye'de turizm biter” dedi. 

OTELLERİN OLMADIĞI BİR ÇALIŞ VE ÖLÜDENİZ'İ DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ? 
Açıklamasını sürdüren Dernek Başkanı Ay, “Üç bir yanı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz. Denizi gerek taşımacılıkta gerek turizmde olsun, o kadar az kullanıyoruz ki. Mesela Avrupa'dan ya da Çin'den gelen müşteri Antalya'ya iniyor, Antalya'dan Fethiye'ye geliyor, Babadağ'dan paraşütle atlıyor, bir-iki gün kalıp Pamukkale'ye gidiyor. Orada bir-iki gün kalıyor, oradan Ürgüp'e Peri Bacalarına gidiyor. Ya da Efes'e gidiyor. Oradan İstanbul'a geçiyor ve ülkesine geri dönüyor. Rota hep belli… Bu rota, yaklaşık son 20 yıldır çalışan bir rota. Ben size şimdi başka bir rota çizeceğim. Turist, Antalya'ya iniyor. Oradan feribota biniyor, Kaş-Kalkan'a geliyor. Antalya'dan buraya kadar güney sahillerinin en güzel kıyıları var. Oradan Fethiye'ye geliyor. Buradan Marmaris, Bodrum... Dalaman'a inen de bu kıyı sahillerinde feribotla ulaşım sağlıyor. Bu gidiş gelişin devamlı döndüğünü düşünün hafta içi. Yamaç paraşütünden sonra marka olabilecek bir şey. Böylece nice sektörler, nice istihdamlar sağlanır” dedi. 

İYİ PARTİ GRUP TOPLANTISINA KATILIP BÖLGENİN SORUNLARINI ANLATMIŞTINIZ?
İyi Parti Grup Toplantısı hakkında görüşlerini aktaran Dernek Başkanı Ay, “Türkiye'de siyasetçi olmayanlar bile siyaset yapıyor her konuda. Ben hiç bir partiye üye değilim. En başta bir sivil toplum örgütünün başkanıyım. 10 yıldır devam ediyorum. Benim için en büyük siyaset, kendi bölgeme hizmet getirenin elini de öperim, ayağını da öperim. Benim tek derdim Fethiye. Koray Hayvacı kardeşim İyi Parti'den milletvekili adayıydı. Böyle bir projeyle geldi. Ben gitmesem Marmaris'ten birisi gidecekti. Hiç kimse beni Fethiye'nin sorunlarını anlatsın diye götürmezdi. AK Parti de CHP de isteseydi yine giderdim. Buradaki amaç farklı… Turizmde gidişatta bir pencere açmaya çalışıyoruz. Bu hepimizin sesiydi. Hiç bir partiye üye olmadan gururla gittim, paylaştım. Ondan bir hafta sonra Berat Albayrak, konaklama vergisini yüzde 8'den yüzde 1'e indirdi. Orada hükümete de kredilerde yaptıkları güzelliklerden dolayı teşekkür ettik. Birçok şey istedik. Türkiye'deki turizmle ilgili bilimsel olmayan ama bilimsel yollarla gidebileceğimiz çözümlerin bizi daha doğru bir yola götüreceği ile ilgili mesajlar da verdik. Bu deniz olayını da orada paylaşmıştım. Önemli olan ortak menfaatlerde buluşup samimi olmaktan yanayım. Siyasetçiler siyaset yapsın ama siyasetçiler bizim sorunlarımıza ilgi göstersinler” dedi. 

TURİZMCİLER OLARAK BEKLENTİNİZ NEDİR?
Turizmciler olarak beklentilerini anlatan Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, “Biz Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak 13 tane meslek grubumuzdaki üyeleri zoomda toplayarak sıkıntılarını dinlemek istiyoruz. İlk olarak Osman başkanım önderliğinde yeme içme grubumuzla toplantılar başladı. Biz de otelciler olarak 30 Aralık Çarşamba günü zoomda toplantı yapacağız. Tüm odaya kayıtlı otelci kardeşlerimizi bu toplantıya bekliyorum. Paylaşalım ki bireysel sorunlarımızı da bilelim. Göremediğimiz şeyleri onların sayesinde yukarılarla paylaşabilelim istiyoruz. Konuşmadığınız zaman zaten bittiniz. İlk toplantıda esnafın bitik olduğunu gördüm. Geçen pandemi kısıtlamalarında şunu gördüm ki bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi; Allah Türk bankalarına güç, kuvvet versin. Onların durumunun da çok keyifli olduğunu zannetmiyorum şu an. Kirayı ödeyemeyen kredi aldı, yatırım yapan ama açamayan kredi aldı. Bankalarda da para sıkıntısı var, bunu hissedeceğiz. Devletin vergi alabilmesi için halkın para kazanması lazım. Faizler yükseldi, döviz de çok kötü değil, biraz düşük. Dış yatırımcılar içeriye para getirecek ki, para girişi çıkışı olacak, bankalar rahatlayacak, esnaf rahatlayacak. Ocak ve Şubat aylarında dışarıdan para girişi inşallah olur da piyasa biraz rahatlar. Bu bizi direk etkilemeyecek ama en azından bankaları rahatlatacak. Ödemelerin ertelenmesi bana ters geliyor. Çalışamadığım zamanlarda vergi alsan ne olacak almasan ne olacak, bu yine bana tekabül edecek. 2021'de ne olacağımızı da bilmiyoruz şu anda. 

Mal sahiplerinden kiracılarına biraz daha hoşgörülü olmalarını istiyorum. En azından kira ödemelerinde yardımcı olmalarını, turizmci esnaf açısından rica ediyorum. Biri kazanamıyorsa hiç kimse kazanamaz. Gidişat şu an kötü gidiyor ama İngiltere'de mutasyondan bahsediliyor. Çok kolay bulaşıyor ama gördüğüm kadarıyla ayakta geçiriliyor. Türkiye'de de bulaşım şu anda inanılmaz arttı. Herkes hasta. Bununla paralel olarak maalesef yaşlılarımızda ölümler de arttı. Mutasyon bizde de var. Ama bir doktorun dediğine göre hastalığın bitimine doğru kolay bulaşma, hastalığın çok artması, tüm ülkenin bağışıklık kazanması, sona doğru virüsün de etkisini azaltmasıyla ilgili paylaşımı var. Bir de Bill Gates, Şubat ayından sonra rahatız demişti. Biraz pozitif bakmaya çalışıyorum, inşallah Mart'ta biraz rahatlarız. Eğer Mart'ın sonunda biz Covid'i atlatırsak Türkiye, çok iyi bir turizm geçirir. Çünkü dışarıya çıkamayan evde hapis bir Avrupalı var. Onlar evini bırak ülkesinde durmaya alışık değil. 

YAPAMADIĞINI ETKİNLİKLERİ 2021'DE YAPMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
2021 programı hakkında bilgiler veren Dernek Başkanı Ay, “ Karnavallar yaptık, Chritmas pazarları yaptık, hafta sonları belediye ve kaymakamlıkla beraber ikinci el pazarları vardı, plaj voleybolu, gün batımı konserlerimiz vardı. Biz bunları özledik aslında. Geri dönüşümüz muhteşem olacak o zaman diyelim. İnşallah Covid'i atlatırız, ülke ve dünya olarak kurtuluruz. Bölgedeki işletmecilerin de Covid-19 Hijyen sertifikası almalarına da yardımcı oldunuz. Hijyen sertifikası almak çok zordu. Çünkü eğitimi çok uzun sürüyordu. Ama otellerin de açılma gereği vardı. Sadece 2020'ye ait bir hijyen eğitim sertifikası ayarladık. Covid ile ilgili Ticaret Odası ile paralel olarak ciddi toplantılar, paylaşımlar yaptık. Buradaki en önemli sorun otelcinin ne yapacağını bilememesi oldu. Bölgesel watsapp gruplarımızda faydalı paylaşımlar yaptık. Çalış projesinde Çalış esnafının gösterdiği güzellik, hoşgörü ve çabuk hareket ederek alanı müteahhit firmaya boşaltma konusunda gösterdikleri hassasiyetten dolayı bütün otelci, restoran esnaf arkadaşlarımıza ve bu projeye destek olan bütün esnaf arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. 

ÇALIŞ PLAJI PROJESİ ŞU AN NE DURUMDA?
Programın son bölümünde Çalış Projesi hakkında değerlendirmeler yapan Ay, “Çalış Plajı projesinde belediye ve Çalış çok şanslı çünkü müteahhit firma çok iyi çıktı. İber Yapı İnşaat İrfan Timur kardeşimizin çok güzel bir mühendisi var yanında. 24 saat her türlü sorulara mantıklı cevaplar veren ve doğru işler yapan proje müdürü Burak Yakut kardeşim var. İçme suyu hattımız tamamlandı. Bizim bu hattımız eskiden demirdi, onların hepsi değişti şu an. Pazartesi test edilecek. Yağmur suyu drenaj hattı yüzde 90 bitti. Sulama suyu hattı yüzde 80 bitti. Elektrik ve aydınlanmanın şu anda tüm kablolar çekildi. Altyapının yüzde 90'ı şu anda bitti gibi. Bu hafta da tesviyeler yapılıp, seviye belirlenip beton atımına geçilecek. Parke imalatı da yüzde 95 bitti. Projenin bitiş tarihi Nisan 15. Çalış'ın girişindeki köprüyü, yetki karmaşasından dolayı hep biz tamir ediyorduk. O köprüyü sağ olsun Fethiye Belediyesi tamir etti. O köprünün yenileneceği bilgisini aldım. Bunlar Çalış açısından güzel haberler. Benim güzel bir örneğim vardır: Avrupalı turist otele gelir. Otelde ilk gün yemeğe çıkar. Yemeğe çıktığında kadın çok şık giyinir, erkek de öyle, grand tuvalet çıkarlar. Çok güzel bir restauranta giderler. O gün iki kişi 300 TL para harcarlar. Yemek, tatil, içmek özeldir onlar için. Bunun için para ayırırlar ve harcarlar. Eğer o turist kötü bir yolda yürümüş ise o topuklu ayakkabıyı ikinci gün çıkarır. Ayağına bir şort geçirir, ayağına bir terlik alır, üzerine bir tane tişört alır, gider köşedeki dönerciden 10 TL’lik döner ayranını yer, içer oteline geri döner. 7 gün ya da 14 gün daha fazla parayı almak varken bölge halkı kaybeder. Alt yapının üst yapının önemi buradadır. Bu arada bölgenin kalitesi de artar. Şu anda Çalış esnafının aynı işi yapan sayısının fazlalığından dolayı maliyetine bira sattıklarını bilirim. Kiramı acaba ödeyebilir miyim niyetiyle. Proje alkışlanarak başladı ve umut ediyorum alkışlanarak da biter, farklı bir Çalış yüzü görürüz. Proje bitince bölgedeki mekanların dış görüntüsü olarak bir kurallar silsilesi önümüze gelecek, buna da keyifle uyacağız çünkü bölgemiz güzelleşecek” ifadelerini kullandı. 

Dernek Başkanı Ay 2021 yılından beklentilerini anlattı 

Bakmadan Geçme