Doğru Parti Fethiye 1. Olağan kongresi gerçekleşti

Doğru Parti Fethiye 1. Olağan Genel Kurulu, Kristal Kıraathanesinde yoğun bir katılım ile yapıldı. Kongreye Doğru Parti Genel Başkan Yardımcıları Haluk Akın, Avam Apaydın ve Hasan Basri Şentürk, Muğla İl Başkanı Cahit Karaöz, ilçe başkanları, Eski Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi ve Doğru Partisi delegeleri katıldı. Doğru Parti Fethiye 1. Olağan Genel Kurulu saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşımızın söylenmesiyle başladı. Faaliyet raporunun okunmasının ardından konuşmacılar dinlendi. Fethiye İlçe Başkanlığına tek liste ile aday olan Doğru Parti Fethiye İlçe Başkanı Nurgül Demirezen, “Doğru parti için Fethiye’mizde elimizden geleni yapacağız. Doğru Partisini hak ettiği seviyelere getireceğiz “dedi. 
“KÖTÜ GİDİŞE DUR DİYECEĞİZ”
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk Akın, “Ne yazık ki ülkemiz çok sıkıntılı günler geçirdi. Antalya, Muğla gibi illerimizin ilçelerinde büyük yangınlar çıktı. Büyük sıkıntılar yaşadık. Hem can hem de mal kayıplarımız oldu ve doğamızı ne yazık ki kaybettik. Ayrıca Karadeniz bölgemizde büyük sel felaketleri yaşadık. Eğer bilime ve ilime dayalı bir yönetim yaparsanız afetleri rahatlıkla karşılar, zararlarını en aza indirir ve can, mal kaybını önlemiş olursunuz. 20 yıldır bu konuda hiç hassasiyet gösterilmedi. Orman yangınları için bu ülke her tedbirlerini almıştı ama kurulan cumhuriyetin kurmuş olduğu bütün teşkilatlar bu hükümetler tarafından yok edilmiştir. Biz 20 yıldır ekonomi afeti yaşarken bir de üstüne doğal afetleri yaşadık. İki afeti birden yaşıyoruz. Artık bu afetlerden kurtulma zamanı. Doğru Parti bunun için kuruldu. Çoban ateşi hareketi, Kuvayı Milliye ruhuyla bu parti kuruldu ve 1 yıl oldu. İl ve ilçelerimizin kuvvetli siyasetiyle bu kötü gidişe dur diyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“DOĞRU PARTİ MECLİSTE VE HAK ETTİĞİ YERDE OLACAK”
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Avam Apaydın, “Bugün itibariyle tam 41 ilimizde örgütlendik. Bu sayıyı kısa süre içerisinde 50’nin üstüne çıkarmayı hedefliyoruz. Emin adımlarla yürüyoruz ve çok iyi bir noktadayız. En kısa zamanda hep birlikte kenetlenerek Doğru Parti’yi büyük kongreye taşıma noktasında gayret etmemiz gerekir. Fethiye bu gayreti göstermiştir. Teşkilat başkanı olarak çok kısa bir zaman içerisinde bu göreve geldim. Size en iyi şekilde yakışmaya çalışacağım. Size söz veriyorum, bu partinin Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde isminin altın harflerle yazılacağı konusunda çok iyimserim ve öngörüm bu şekildedir. Eninde sonunda Doğru Parti, Türkiye siyasi hayatında yerini bulacaktır. Doğru Parti mecliste ve hak ettiği yerde olacak.” Dedi. 
“DOĞRU PARTİ BAYRAĞINI İKTİDARA TAŞIMAYA SÖZ VERİYORUM”
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Şentürk, “ Gurur yaşıyorum. Bizim düşüncelerimizde ve misyonumuzda Türkiye bir bütündür. Biz bu çoban ateşi hareketine 2018 yılı Ekim ayında Adana’da bir toplantıyla başladık. Hatta bazılarını ürkütmemek için bu toplantımızı toprakla suyun buluşması adı altında gerçekleştirdik. Eğer Türkiye’de her şey iyiye gitseydi bu yaştan sonra bu çabanın altına girmezdik. Çünkü Türkiye tehdit altında... Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devleti, rejim, kurumlar tehlike altında. Birçok şey yok edilmiş ve her geçen gün durum kötüye gidiyor. Dolaysıyla cumhuriyete sahip çıkabilmek için hep birlikte yola çıktık. Bıkmadan, korkmadan hep birlikte Doğru Parti bayrağını iktidara taşımaya söz veriyorum.” İfadelerini kullandı. 

“TÜRKİYE’DE MUTLU KESİM KALMAMIŞTIR”
Doğru Parti Muğla il Başkanı Cahit Karaöz, “Değerli dava arkadaşlarım; basınımızın değerli mensupları ve pek muhterem misafirlerimiz; Gerek köy ve beldelerimizde yaşayan halkımızla gerekse sivil toplum kuruluşlarının saygıdeğer temsilcileri, zaman zaman bir araya gelişlerimizde de gündeme geldiği üzere, işçisiyle, işvereniyle, çiftçisiyle, esnafıyla, öğretmeniyle, öğrencisiyle, kadınıyla, erkeğiyle toplumun her kesiminde endişe, gerginlik, güvensizlik, kaygı ve yarınından emin olamayışın hakim olduğu bir ülke olduğumuz malumunuzdur. Halimizi özetlemek gerekirse; Toplumda rantiyeci, hortumcu, memleketi pazarlayanlar dışında mutlu kesim kalmamıştır. Yüzde 90'ı açlık, fakirlik sınırının altında ezilen ülkemizde orta sınıf diye bir sınıf kalmamıştır. İşçisi uluslararası sermaye sahiplerine tabi, işvereni uluslararası dev şirketlerin acenteliğini yapan bir Türkiye kurgulanmıştır ve bu yönde de safha safha ilerlenmektedir, “dedi.
“DEVLET KÖYLÜDEN DESTEĞİNİ ÇEKMİŞTİR”
Başkan Cahit Karaöz, “Çiftçi kesimi bitirilmiş ve tamamen dışa bağımlı tarım ve hayvancılık politikalarıyla ülkemizin geleceği ipotek altına alınmıştır. Yoksullukla ve yasadışılıkla mücadele edeceğim diye ortaya çıkanlar, yaptıkları her işi ellerine yüzlerine Yolsuzlukla bulaştırmışlardır. Kendileri yolsuzluklara gırtlaklarına kadar batarken halkı yoksulluğa mahkum edenler, bu da yetmezmiş gibi kendi düştükleri kimlik bunalımını halka gömlek gibi  giydirmeye, halkı kutuplaştırmaya çabalamışlardır. Bugün tüm ülke genelinde işçimizin, memurumuzun, esnafımızın, Kobilerimizin, çiftçimizin karşı karşıya kaldıkları durum ve şartlar çok manidardır. Çiftçilerimizin karşı karşıya olduğu sorun yalnızca, ürünü karşılığında istediği fiyatı alamaması sorunu değildir. Sorun çiftçinin ülke genelinde fakir fukara duruma düşürülmesi, yoklukla terbiye edilmesi ve istenilen siyasi manevraların daha rahat yapılabilmesi için sistemli yoksullaştırılması ve sisteme ve devlete karşı kışkırtılması sorunudur. Fındık üreticisi küskün ise, çay üreticisi küskün ise, orman köylüsü perişan durumdaysa ve Muğla’mızda tütün çiftçisi, narenciye çiftçisi bir kenara atılmış, horlanmış ve sindirilmiş ise uygulamaya konulan planları iyi görmek gerekir. Önce devlet köylüden desteğini çekmiştir. Sonra yabancıya Toprak Satışı Yasası yeniden düzenlenip ortaya sürülmüştür. Böylece yabancılar en verimli topraklarımızı, çaresiz bırakılmış köylümüzden, çiftçimizden satın alacak ve Türk köylüsü kendi toprağında yabancıya ırgat olacaktır. Bu Türk çiftçisinin topraksızlaştırılması değilse nedir? Ulusal değerlerimize ve maneviyatımıza sadakat ile bağlı bir merkez sağ partisi olarak Doğru Parti oynanan tüm oyunların farkındadır” diye konuştu. 
“CUMHURİYET ELDEN GİDİYOR”
Başkan Karaöz, “Her türlü demokratik hak arayışının yanında olduğu gibi, bugün çiftçimizin hak arayışının da yanındadır. İşçisiyle, işvereniyle, çiftçisiyle, esnafıyla, öğretmeniyle, öğrencisiyle, kadınıyla, erkeğiyle toplumun her kesiminde bir huzursuzluk, bir karamsarlık, bir gelecek kaygısı hakimdir. Bir kesim " ülke elden gidiyor ", "Cumhuriyet elden gidiyor " ,"huzur elden gidiyor" diye çığlığını duyurmaya çabalarken, ağır ekonomik şartlar altında kan ağlarken, bir diğer taraf kulakları tıkalı, basireti bağlı sağır sultan rolünde, iktidar olmanın sefasını sürmeye, memleketi pazarlamaya, zenginlikleri talan etmeye devam etmektedir. Bu duruma, bu gidişe dur diyecek basiret ve kudrete sahip yeni kadrolara, halkını tanıyan, halkın arasından gelen, halkın yanında hareket eden donanımlı kadrolara özlem duyulmaktadır. Uluslararası camiada dolaşan parçalanmış, sınırları yeniden çizilmiş gösterilen Türkiye haritalarına rağmen; Dış politikada dirayetsiz, ciddiyetsiz, esir alınmış, prestijden yoksun gösterilen Türkiye Cumhuriyeti vizyonuna rağmen; Her türlü zorlamaya, her türlü ekonomik baskılara, her türlü devlet kademelerini kullanmak suretiyle ortaya konan zorlamalara rağmen, bir yerde gelenek görenek, milletimizin muhafazakar değerlerinin tümünü sinesinde barındırırken bir yanda modernleşme, gelişme, kalkınma, büyüme, itibarlı ve onurlu bir devlet olabilmenin şartlarını ortaya koyan bir büyük, bir güçlü millet hareketi çoktan başlamıştır” ifadelerini kullandı.  

“TAKKE DÜŞMÜŞ, KEL GÖRÜNMÜŞTÜR”
Doğru Parti Muğla il Başkanı Cahit Karaöz, “Mazlum edebiyatı yaparak, kendilerine mazlum süsü vererek iktidara gelenlerin, sürekli gömlek değiştirerek, saf değiştirerek ayakta kalmaya çabalayanların bugün değiştirecek gömleği kalmamıştır.  Kral çıplaktır. Ve kralın çıplak yüzünü tüm Yüce Türk halkı artık görmüştür. Takke düşmüş, kel görünmüştür. Ve iktidar makamının mazlum edebiyatı yapılarak ayakta durulacak bir makamı olmadığını artık herkes öğrenmiştir. Hükümet hükümet etme kabiliyetini, becerisini, dirayetini ve cesaretini kaybetmiştir. Bunu da 11 gündür yanan ve ciğerimizi dağlayan ve hala sönmeyen orman yangınlarıyla da göstermiştir. Değerli Arkadaşlar; Türkiye 20 yıldır yangın yeridir AKP iktidar olduğu 2002 yılından beri güzel ülkemizi yakmaktadır. Türkiye'de söndürülemeyen orman yangınlarının sorumlusu, THK uçaklarını kullandırtmayan ve 4 yıldır Tarım ve Orman Bakanı olarak görev yapan Bekir Pakdemirli’dir. Ormanlar alev alırken, burada yaşayan canlılar, insanlar yaşamını yitirirken, evleri hayvanları yanarken, THK’nın uçmaya hazır uçakları hangarda tutuluyor. Pakdemirli 3 yıldır bu konuda milletvekillerinin yönelttiği 14 soru önergesine, basından gelen sorulara " yerel ve milli imkânlar neden değerlendirilmiyor? THK uçakları neden kullanılmıyor? Sorularına kulak tıkamıştır. Oysa orman yangınlarında komşu ülkelerden bile yardım istenebilmektedir. Çıkar gözetildiği anlaşılan bir ihale şartnamesiyle THK uçakları devre dışı bırakılmıştır. THK uçakları devre dışı kalınca da Rusya'dan günlüğüne 13 milyon TL verilerek 3 uçak kiralanmıştır. THK uçakları ve deneyimli pilotları, on yıllarca orman yangınlarının en kısa sürede söndürülmesinde ne denli başarılı olduklarını kanıtlamışlardır Bu uçaklar, suyu yangın anında ağaçlara en yakın mesafede boşaltma, daha etkin sonuç alma yeteneğine sahiptir. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, en önemli ulusal değerlerimizden olan ormanlarımızın yakılmasına karşı duyarsız kalmıştır. Derhal istifa etmelidir. Çözüm bellidir. Bizler, yolu doğru olanlar, sandığa gidilmesini isterken, bu aciziyete dur diyebilecek başı dik, onurlu, ulusal politikaları uygulayabilecek olanlar iş başına gelsin diye onurlu iradesi tecelli etsin diye seçim şart diyoruz. Değerli hemşerilerim; Kıymetli davetliler; Doğru Parti Fethiye ilçe 1nci Olağan Kongresine katılan değerli dava arkadaşlarıma tekrar bizleri onurlandıran teşekkür eder, Kongremizin hayırlara vesile olmasını diler, saygılar sunarım” diye konuştu.