Fethiye Kadın Platformu'ndan 8 Mart etkinliği

Fethiye Özer Olgun Kültür Merkezi Önünde toplanan Fethiye Kadın Platformu üyeleri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle etkinlik düzenledi.

Fethiye Özer Olgun Kültür Merkezi Önünde toplanan Fethiye Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle etkinlik düzenledi. Düzenlenen etkinlikte, öldürülen kadınların temsili kıyafetleri asıldı. Dövizler ve pankartlarla eşit ve özgür bir gelecek isteyen kadınlar müzikler eşliğinde hem dans etti hem de sık sık sloganlarla İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dair vurgular yaptı.
Fethiye Kadın Platformu temsilcisi Müjgan Birgi yaptığı açıklamada “Bu yıl 8 Mart yoksulluğun, gericiliğin ve laiklik ihlallerinin gölgesinde geldi.
Savaşları erk sahipleri çıkarır. Gençler ölür. Hangi taraftan olursa olsun annelerin yüreği yanar. Savaşlarda en çok mağduriyeti çocuklar ve kadınlar yaşar. Taciz, tecavüz, açlık, yoksulluk, göç hep kadınların payına düşer. Yaşama tutunmak ta bir savaştır. Pandemi koşulları, yaşanan kriz, yağmur gibi gelen zamlar, yüksek elektrik faturaları,  ülkemizde oluşan derin yoksulluk en çok kadınları vurdu. 
Son dönemde yaşanan grevlerde ve direnişlerde kadınların öne çıkması nedendir dersiniz? Bebeğinin karnını doyuramayan, bez alamayan anneye hiç kimse bir şey anlatamaz. Yoksulluk evinde tenceresini kaynatamayan kadını vurur. Kadının emeği değersizleşir, kadınlar ya düşük ücretlerle çalıştırılır ya da önce onlar işten çıkartılır. Güvencesiz hale getirilir. Bunlar yetmezmiş gibi bir de kadınların yaşam haklarına saldırılır” dedi
Müjgan Birgi, “Dinci gerici zihniyet her geçen gün örgütlediği gerici toplumsal cinsiyet rejimiyle laikliğe ve biz kadınların yaşam haklarına saldırılarını artırarak sürdürmektedir. Laiklik biz kadınların yaşam hakkının da teminatıdır.
Daha kısa bir süre önce biz kadınların üreme, doğum kontrolü ve kürtaj haklarına saldırdılar “benim bedenim benim kararım” diye alanlardaydık başaramadılar. Şimdi ‘Medeni Kanun’da yapılması planlanan değişiklikle biz kadınların nafaka hakkından yoksun bırakılması, yoksulluğa itilmesi ya da şiddet dolu evlilikleri kabullenmesi istenmektedir.  Daha çok şiddet, daha çok kadın cinayeti, daha çok yoksulluk kadınların kaderi olacak. Buna izin vermeyeceğiz asla başımızı öne eğmeyeceğiz, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi. 
Fethiye Kadın Temsilcisi Müjgan Birgi “Bu topraklarda bir ağaç olmak,  bir de kadın olmak çok zor. Zeytin ağacı olursun mesela; Bin yıldır kök saldığın toprağından sondaj kuyuları, Jeotermal santralleri açmak için sökülebilirsin, Kadın olursun mesela; Çocuğunun gözleri önünde öldürülürsün, yakılırsın, bir apartmanın bilmem kaçıncı katından atılıp intihar süsü verilir, ve hatta öldün mü, yaşıyor musun bilinmez aylarca aranırsın.
Biz Kadınlar; Eşit, Özgür, Laik bir ülkede korkusuzca yaşamak istiyoruz.
Biz kadınlar bu yaşananlara inat yaşamı savunuyoruz. Adımıza, varlığımıza düşman bu karanlık karşısında mücadelemizle, kazandığımız haklarımız için harekete geçiyoruz. İstanbul sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz.
Bizde varız, buradayız. Karanlığınıza, fetvalarınıza, fıtrata hapsetmeye çalıştığınız yaşamlarımız için laikliğe sahip çıkıyoruz.
En temel haklarımız olan gıdaya, barınmaya, ısınmaya erişmemize, kuşatıldığımız zamlara, hayat pahalılığına, bize dayatılmaya çalışılan güvencesizliğe karşı harekete geçiyoruz.
Biliyoruz ki birbirimize elimizi uzattığımızda, birbirimizle dayanıştığımızda birbirimize çare olacağız.
HaberHaberHaber

Bakmadan Geçme