Fethiye'de Tarımsal İhracat Yüzde 35 Daraldı

Fethiye'de 2015 yılında 150 ton tarımsal ürün ihracatı gerçekleşirken bu rakam 2016 yılında yüzde 35 gerileyerek 98 bin 924 olarak gerçekleşti. İhracatta meydana gelen yüzde 35'lik daralma da üreticinin cebine giren kazancı yüzde 50 azalttı.

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

Fethiye’de 2015 yılında 150 ton tarımsal ürün ihracatı gerçekleşirken bu rakam 2016 yılında yüzde 35 gerileyerek 98 bin 924 olarak gerçekleşti. İhracatta meydana gelen yüzde 35’lik daralma da üreticinin cebine giren kazancı yüzde 50 azalttı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi Hal Derneği Başkanı Atabey Akgün, tarımda 2016 yılını değerlendirdi. 2015 yılında 6 bin 988 tırla dünyanın değişik ülkelerine 150 bin ton tarım ürünü ihracatı gerçekleştiğini 2016 yılında ise yüzde 35’lik daralma yaşanarak 2016 yılında 4 bin 948 tırla 98 bin 924 ton ihracat gerçekleştiğini söyledi. İhracatta meydana gelen yüzde 35’lik daralma da üreticinin cebine giren kazancı yüzde 50 azalttı. Bunun nedeni ise ihracattaki daralmanın sebze ve meyve fiyatlarını vurarak maliyetin altında satışların gerçekleşmesi.

Tarımdaki Yüzde 35’lik Daralma Ürün Fiyatlarını Düşürdü

Muğla Büyükşehir Belediyesi Hal Derneği Başkanı Atabey Akgün gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:  “2016 yılında toplam ürün ihracatımız 98 bin 924 ton yani 4 bin 948 tıra ilçe tarım kayıtlarımızda çıkış verilerek dünyanın değişik ülkelerine sevkiyat gerçekleşti. Bu miktardan beklenilenden az. Üretimden kaynaklanan maliyet artışları olmasına rağmen üreticilerimizin cebine giren parada yüzde 50’lik bir daralma yaşandı. Bunun gerekçesi bir yıl önce ilçemizden çıkan ihracat miktarı 150 bin ton. Ama yüzde 35’lik ihracatta daralma var. Bu yüzde 35’lik daralma beraberinde ürün fiyatlarında düşüşü gündeme getirdi. İster istemez üreticilerimiz mağduriyetini gündeme getirdi. Aralık ayında hızlı ihracat yükselişi olmuştu. Fakat ocak sonuna doğru soğuk havanın tüketim bölgelerinde pazarlar açılamadığı için sevkiyat durdu yavaşladı ve beraberinde ihracatta durduğu için rakamlar geriledi.”

Avrupa İki Yüzlü Davranıyor

Rusya’ya domates dışındaki tüm ürünlerin ihracatının gerçekleştiğini ifade eden Akgün, bir an önce Rusya’yla domates ihracatının da yapılmasını istedi. Konuyla ilgili Gümrük ve Ticaret Bakanlığının çalıştığını kaydeden Akgün, bu süre içerisinde Avrupa ülkelerinin ise ikiyüzlü davrandığının altını çizdi. Akgün; “Suriye’deki iç savaş o ülkedeki üretimi de engellediği için yaz döneminde Arabistan, Irak bölgelerine çok ciddi sevkiyat oldu. Rusya’da daralan Pazar güneyimizdeki ülkelere hitap ettik. Sektör alternatif pazarla yarattı. Ancak yeterli değil. Rusya 280 milyon nüfusa sahip. Bizim için olmazsa olmaz pazarımız. Kesinlikle Rusya’nın açılmasını bekliyoruz. Narenciye ve diğer ürünlerde Rusya’ya sevkiyat var ama bir tek domateste sevkiyat yok. Bunun nedeni uçak krizi sonrası Rusya bizim tarım ürünlerimizi vetoya almıştı. İyi niyetle birçok ürünün kapısını açtı. Avrupa üretmediği zaman Türkiye’den ürün çekiyor ya da kendine yetmediği zaman Türkiye’den ürün çekiyor. Ama Avrupa kendi üretime başladığında hemen Türk ürünlerine çeşitli gümrük uygulamalarıyla engel oluyor. Burada resmen iki yüzlülük yaşanıyor” diye konuştu.

“Rüsum Gelirleri 7 Kat Arttı”

Büyükşehir’in 5957 sayılı yasa gereği ihracatta, sanayide ve üretici birliklerinden hiçbir gelir elde etmediklerine dikkati çeken Akgün şunları söyledi:

“Fakat rakamsal bir değişiklik var. Daha önceki dönemlerde rakamlar 500 bin liralardayken yasa gereği gelir yüzde 2’likti şuan yüzde 1’e düştü. Yüzde 1’inde yüzde yarımını tüketim noktalarındaki tüketici hallerine biz kasamıza girse bile ödemek zorundayız. Belediyenin gelirleri dörtte 1 matematiksel anlamda düştü fakat yapılan denetimler sayesinde yaklaşık 3 buçuk milyon liraya dayanan bir hal gelirimiz var. 2016 yılı itibariyle. Büyükşehir’e geçtikten sonraki süreçte her ne kadar rüsum düşmüşte olsa rüsum gelirleri 7 kat arttı.”

Üreticiler ‘Üretici Birlikleri’ Kursun

Türkiye’de büyük ulusal ve uluslararası marketlerin son 15-20 yılda nihai tüketimdeki perakendedeki pazarlamanın yüzde 70-75’ini ele geçirdiklerini işaret eden Akgün, üreticilere seslenerek üretici birlikteliklerini oluşturmaları gerektiğini vurguladı. Büyük marketlerin karşısında halk pazarlarının rekabetçi gücü kalmadığını ve ortadan kaybolacak seviyesine geldiğine dikkat çeken Akgün; “Geçmişte halk pazarların payı yüzde 90’lardayken bugün halk pazarlarının payı yüzde 25’lere düştü. Halk pazarlarında bu fiyatlar market fiyatlarının yarısı. Halk pazarları ve toptancı sebze halleri bu işin borsasıdır. Ama marketlere yansıdığı anda rakamlar tavan noktaya geliyor” ifadelerini kullandı.

Piyasada 25 Kuruşa Domates Yok

 

Piyasada 25-30 kuruşa domatesin olmadığını bunun bir bilgi kirliliği yarattığı belirten Akgün, yeni yetişmiş ürünlerin 1,5 liranın altında satılmadığını kaydetti.  Üreticilerin ekim, kasım aylarında üretilen ürünü depoda kızartarak piyasaya sürdüğünü ifade eden Akgün, bu ürünlerin pazarda alt oranlarda işlem gördüğünü söyleyerek; “Güz ürünlerinin uç bölümü bittikten sonra yeni ürün geliyor. Yeni ürün mart başlarında ihracat hızlanacak. Çünkü nihai tüketim bölgelerinde havaların ısınmasıyla talep değişecek. Rakamların mart başından itibaren üretici lehine biraz daha yukarılarda olacağını düşünüyorum.” Diye konuştu.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN