• Haberler
  • Siyaset
  • GİRGİN'DEN TBMM KÜRSÜSÜNDE 1 MAYIS MESAJI: 'ÜRETEN BİZİZ YÖNETEN DE BİZ OLACAĞIZ!'

GİRGİN'DEN TBMM KÜRSÜSÜNDE 1 MAYIS MESAJI: 'ÜRETEN BİZİZ YÖNETEN DE BİZ OLACAĞIZ!'

CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Genel Kurulu'nda 1 Mayıs hakkında konuştu. Girgin sözlerine 'Dünyayı omuzlarında taşıyan emekçi kardeşlerim, herkesi dayanışma duygularımla selamlıyorum. 136 yıl geçmesine karşın dünyanın tüm işçileri, tarihlerinden aldıkları dersle, taleplerini meydanlarda haykırmaya, emeklerinin karşılığını almak için birleşmeye bugün de devam ediyor' şeklinde başladı.

TAKSİM İŞÇİLERE YASAKLANAMAZ! 
Ardından “Öncelikle, emek mücadelesinde ve Taksim meydanında yitirdiğimiz sınıf kardeşlerimizi saygıyla anıyorum. Onlar yüreğimizde karanfil gibi açtılar” diyen Girgin şöyle devam etti: 
“İktidara da sesleniyorum ; Taksim, işçilerin tarihidir, belleğidir. Taksim, işçiler için yıllardır kabuk bağlamayan  bir yaradır. Taksim Meydanı 1 Mayıs Alanıdır. Taksim meydanı işçilerin hakkıdır. Taksim, işçilere yasaklanamaz!
DÜNYA’DAKİ EŞİTSİZLİK VE ADALETSİZLİK TÜRKİYE’YE GELİNCE DURMUYOR! 
 “Bugün küresel nüfusun en yoksul yarısının neredeyse hiçbir serveti yokken, dünya nüfusunun en zengin %10’u bütün bir küresel servetin %76’ına sahip! 
İşte böylesi eşitsiz, adaletsiz bir dünyada sosyal adalet isteyen işçi ve emekçiler; Sri Lanka’da artan gıda ve petrol fiyatlarına karşı, Yunanistan’da artan yoksulluğa ve işsizliğe karşı, Hindistan’da esnek ve güvencesiz çalışmaya karşı 136 yıl öncesinin kararlılığıyla haklarını talep etmeye devam ediyor!
Dünyadaki bu eşitsizlik ve adaletsizlik Türkiye’ye gelince durmuyor. Bugün nüfusun yüzde otuzu açlık sınırının altında, yüzde altmışı ise yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor.
İŞÇİLERE DAYATILAN 2 SEÇENEK VAR SEFALET ÜCRETİ YA DA İŞSİZLİK! 
ÜÇÜNCÜSÜNÜ YARATMANIN VAKTİDİR! 
“Türkiye’de bugün işçiler ve emekçiler için dayatılan iki seçenek var; Ya açlık ve yoksulluk sınırı altında, sefalet ücretleriyle, her an iş cinayetine kurban gitme korkusuyla çalışmak, ya da, işsizlik… Bugün Türkiye’de 2022 yılının ilk üç ayında bilinen iş cinayeti sayısı 347. İşsiz sayısı ise 8 Milyon.
İşçi kardeşlerim… Bugün, iktidarın sunduğu iki seçenek dışında bir üçüncüsünü yaratmanın vaktidir! 
Aşına, ekmeğine göz koyanlara karşı, bugün yüzlerce yıllık “Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız” şiarı için adım atma  vaktidir.
EMEKÇİLERİN SOFRASINDAN EKSİLEN LOKMALAR KİMLERİN KURSAKLARINDA?
Her geçen gün sofradan bir lokma daha eksiltiliyor. Emekçilerin sofrasından eksilen lokmalar kimlerin kursaklarında? Hemen söyleyeyim kimlerin kursaklarında olduğunu. Her akşam işçilerin sofrasına  iktidarın davetlisi olarak bir yandaş müteahhit, bir yandaş bürokrat, bir yandaş gazete kalemşoru, bir maaşlı ak trol oturtulduğu için her geçen gün işçilerin  sofrasındaki lokması küçülürken, geçim dertleri büyüyor. 
Aile fertleri dışında bir de bunlara bakmak zorunda bırakıldıkları için alım güçleri her geçen gün azalıyor. Ama bıçak kemiğe dayandı artık, o nedenledir ki; Bugün eşi benzeri görülmemiş ekonomik krize, böylesi bir kriz döneminde kendilerine reva görülen sefalet ücretlerine karşı işçiler, “Bu Düzen Böyle Gitmeyecek” diyerek hep birlikte iktidara sesleniyorlar.
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI! 
Bıçak kemiğe dayandığı için, sendikalaştıkları için işten çıkarılan işçiler, “Sendika haktır, engellenemez” diyerek mücadele ediyorlar.
Bıçak kemiğe dayandığı içindir ki; En fazla sömürülen kesimlerden biri olan kuryeler, ülkenin dört bir yanında “Yemek mi, canımız mı? Hangisini daha hızlı teslim edelim?” diye haykırıyorlar.
Bıçak kemiğe dayandığı içindir ki; Bugün hekimler ve sağlık emekçileri görmezden gelinen   emekleri için “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek greve çıkıyorlar. 
EKMEK HİÇ OLMADIĞI KADAR PAHALI, EMEK HİÇ OLMADIĞI KADAR UCUZ
Ekmeğin hiç olmadığı kadar pahalı, emeğinse hiç olmadığı kadar ucuz olduğu bugün, bıçak kemiğe dayandığı içindir ki;  işçiler, emekçiler, gençler, yaşlılar bir arada, 136 yıl öncesinin inancı ve umuduyla haklı taleplerini haykırmak için  4 gün sonra 1 Mayıs’ı coşkuyla kutlayacaklar!
TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA SELAM! 
“1 Mayıs coşkusuna ortak olarak, emeğin en yüce değer olduğunun bilinciyle, emekçi halkımızı ve işçi sınıfını selamlıyorum!
Fabrikalardan mağazalara, hastanelerden okullara, tarlalardan madenlere, dünyanın bir ucundan diğer ucuna, alın teri döken, üreten,  yaşamı her gün yeniden inşa eden tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma  günü kutlu olsun!  Selam olsun meydanlarda hasretimizi haykıranlara, Selam olsun işi için, emeği için, ekmeği için, onuru için direnenlere, Türkiye işçi sınıfına selam, Yaşasın Emek, Barış ve Demokrasi mücadelemiz.
Yaşasın 1 Mayıs!”
 

Bakmadan Geçme