Sanıklar yeniden hakim karşısında
Muğla'nın Ortaca ilçesinde 14 Haziran 2015'te kaybolan ve 2 gün sonra Dalyan Kanalı'nda cesedi bulunan Cansu Kaya'nın ölümü ile ilgili yapılan duruşmalarda sanıklara verilen ceza Yargıtay tarafından bozuldu.
Olaydaki her iki sanık da Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Ortaca’da kaybolduktan 2 gün sonra cesedi bulunan Cansu Kaya'nın ölümüne ilişkin yerel mahkemenin Necati Demir için ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl, Mehmet Poyraz Çalhan'a ise 42 yıl hapis cezası kararını bozarken, tutuklu sanıklar Seydikemer Eşen T Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden tekrar hakim karşısına çıktı. Öldürüldüğünde 18 yaşında olan Cansu Kaya'nın ölümüyle ilgili, tutuklanan Necati Demir, 4 Kasım 2016'da Fethiye Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "nitelikli cinsel istismar" suçundan 27 yıl, "kişiyi hürriyetten yoksun kılma" suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Cinayetin diğer sanığı olan Mehmet Poyraz Çalhan'a da "kasten öldürme" suçundan 24 yıl, "cinsel istismar" suçundan 12 yıl, "kişiyi hürriyetten yoksun kılma" suçundan ise 6 yıl yıl hapis cezası verilmişti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, temyiz üzerine dosyada yaptığı incelemede sanıklar Necati Demir ile Mehmet Poyraz Çalhan hakkındaki yerel mahkeme kararını bozarak, eylemin gerçekleştiği tarihte Kaya'nın 18 yaşından büyük olması gerekçesiyle "Nitelikli cinsel istismar suçu" yerine "Cinsel saldırı" suçundan cezalandırılmaları gerektiği yönünde kararın bozulmasına karar verdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma kararı üzerine Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava yeniden ele alındı. Acılı anne Gülen Kaya ve baba Osman Kaya da duruşmayı izleyip, yeniden aynı acıyı yaşadılar.
Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıklardan Mehmet Poyraz Çalhan üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, “5,5 senedir tutukluyum. Atılı suçu işlemedim. Okul hayatım ve aile hayatım dağıldı. Üniversite sınavına gireceğim. Burada yeterli olanak yok. Tahliyeme ve beratıma karar verilmesini istiyorum” dedi. Tutuklu sanık Necati Demir de üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, “Bu suçu işlemedik. Önceki ifadelerimi tekrar ediyorum. Bugüne kadar mahkemelere gelmemezlik yapmadık. Mağduruz. 5,5 yıldır ceza evinde yatmaktayım. Bu arada babamı kaybettim. Nişanlım vardı, evlenecektim. Yuva kuracaktım. Başımıza böyle bir olay geldi. Raporlarımız da temizdir. Daha önce tahliye de olmuştuk. Suçsuzluğumuz ortaya çıkmıştı. Adli kontrol tedbirlerine uymuştuk. Sabit ikamet sahibiyiz. Beratımı ve tahliyemi istiyorum” dedi.
Duruşmada tutuklu sanık avukatları özetle sanıkların baştan beri suda boğulduğunu beyan ettiklerini, olay yerinde keşif yapıldığını, bir insan öldürülecek olsa böyle kalabalık bir yerde kimsenin öldürme ve istismar olayı yapamayacağını, Adli Tıp ve doktor raporları arasında çelişki bulunduğunu, bu dosyada 3 ayrı heyet değiştiğini, yeniden bir keşif yapılıp müvekkillerinin tahliye ve beratlarına karar verilmesini istediler.
Kaya ailesinin avukatları da Yargıtay’ın kararı bozmasının 4 ayrı noktada yer aldığını iletip; “Biz cinsel saldırı olayının gerçekleştiğini düşünüyoruz. Sürüntüler bulunamamıştır deniliyor. Bunun sebebi uzun süredir suda kalmasından kaynaklanmaktadır. Burada 43 maddesinin sanıklar hakkında uygulanmasını istiyoruz. Suç mahalli bir teknedir. Tekne, Dalyan Kanalı’nda durmaktadır. Yer değiştirmesi mümkün değildir. Dosyaya yansıyan delillerin yok edilmesi söz konusudur. Sanıkların cezalandırılmasını talep ederiz. Keşif talebini anlaşılmaz buluyoruz. Maktule ilk otopsiyi yapan doktor, duruşmaya katılıp beyanlarda bulunmuştu” diye konuştular.
SANIKLAR CEZALANDIRILSIN
Cansu Kaya’nın babası Osman Kaya ile anne Gülen Kaya mahkemede, “Sanıkların cezalandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştular.
İDDİA MAKAMI MÜEBBET İSTEDİ
Duruşmada iddia makamı esas hakkında mütalaada bulundu. İddia makamı sanıkların birbirleri ile çelişen beyanlarda bulunmaları hususları gözetildiğinde suça sürüklenen çocuğun ve sanığın eylem ve fikir birliği içerisinde zorla alıkoydukları ölen Cansu Kaya’ya nitelikli cinsel saldırıya teşebbüste bulunmak, birbirlerinin cinsel saldırı eylemlerine iştirak etmek ancak ölenin direnmesi sebebiyle eylemlerini tamamlayamamaları üzerine cinsel saldırı suçunun işlenememesinden duyulan infial nedeniyle ölenin boğazını sıkmak, başını bir yerlere vurmak ve ölmek üzere olduğu sırada suya atarak öldürmek suretiyle üzerlerine atılan kasten öldürme, zincirleme şekilde cinsel saldırıya teşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri sabit olduğundan iddianameye göre değişen suç vasıfları gözetilerek sanık ve suça sürüklenen çocuğun her birinin ayrı ayrı eylemlerine uyan ilgili maddelerince müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. İddia makamı yaş küçüklüğü gözetilerek Mehmet Poyraz Çalhan’ın alacağı cezadan indirim uygulanmasını da istedi. Tutuklu sanıklardan Necati Demir esas hakkındaki savunmasında adli kontrol şartıyla tahliyesini isterken, “Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Ailemi özledim” dedi. Mehmet Poyraz Çalhan ise “Hayatım bitmiştir. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların tutukluğunun devamına karar verirken; duruşma karar için 2 Nisan 2021 tarihine ertelendi.
PLATFORMLAR DESTEK VERDİ
Duruşmayı kadın platformları da takip ederken, duruşma sonrası “Cins kırıma son”, “Kadın cinayetlerine son” şeklinde afişler açarken; “Öldüren adalet istemiyoruz” şeklinde slogan attılar.
AVUKATLAR DEĞERLENDİRME YAPTI
Gazetecilere duruşmayı değerlendiren Avukat Okşan Palabıyıkoğlu Aksoy, “Yargıtay dosyayı bozdu. Yargıtay, bozma ilamında; Kasten öldürme vardır. Cinsel istismar değil, cinsel saldırı vardır. Çünkü Cansu 18 yaşını doldurmuştur. Cinsel saldırı suçunun değil, cinsel saldırıya teşebbüs suçunun oluştuğu kanaatinde. Sanık müdafilleri dediler ki ‘keşif yapılsın, eski karar yok hükmündedir. Ancak savcı mütalaasında tahliye talep ettiler. Tahliye talebinin reddini talep etti ve tekrar tutuklamaya devam. Kasten savcı ile mütaalasında aslında Yargıtay ilamına uydu. Cinsel saldırı suçuna teşebbüsten ve kasten yaralamadan cezalandırılmasını talep etti. Bir sonraki duruşmamız 2 Nisan saat 10.30’da” dedi.
Avukat İsmail Can Varol da “Savcı, Yargıtay doğrultusunda mütalaa verdi. Tutukluluk devam ediyor. Sadece maddi bir delil o. Kızın yaşı, hastanede de doğmuş olması nedeniyle olay tarihinde 18 yaşından büyük. O nedenle cinsel istismar değil, cinsel saldırı olur dedi Yargıtay. Büyük bir ihtimal mahkeme de aynı yolda karar verecek. Yani nitelikli kasten adam öldürme suçu değişmedi” ifadelerini kullandı.
BİZİM PARÇAMIZI GÖTÜRDÜLER
Mağdure Cansu’nun babası Osman Kaya, “Bizim bir parçamızı götürdüler. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz. Biz perişanız” diye konuşurken; Cansu’nun acılı annesi, “Adalete güveniyoruz. En ağır cezayı almalarını istiyoruz” dedi.