ZAFER PARTİSİ 1 YAŞINDA

Genel Başkanlığını Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın yaptığı Zafer Partisi 1 Yaşında. Zafer Partisi'nin 1. Kuruluş Yıl Dönümü ile ilgili Fethiye İlçe Başkanlığı tarafından açıklama yapıldı.

Yayınlanan yazılı mesajda, “Türk İstiklal Harbinin ilk günü olan 19 Mayıs’ta partimizin kuruluşunun ilk adımını atarak, Anıtkabir’i Ayyıldız Hareketi mensupları ile birlikte ziyaret ettik. İstiklal Harbimizin önderi, devletimizin kurucusu Aziz Atatürk’ü dua ve şükran ile andık. Daha sonra Türklük için tarihin başladığı noktaya gittik. Yesi veya diğer adı ile Türkistan’ı ziyaret ettik. Yesi, Büyük Hun Başbuğu Mete Han’ın başkentidir. Mete Han’ın yürüdüğü topraklarda yürüdük. Yesi, bugün Türk Milletinin sahip olduğu Müslüman Türk kimliğini şekillendiren Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesini ziyaret ettik. Dua ettik. Yesi’nin güzel caddelerinde Kazakistan’ın kurucu cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yan yana heykellerini ve Türk Birliği ile ilgili sözlerini taşa kazınmış olarak gördük. Atatürk’ten sonra Türk Birliği düşüncesini Türkiye’de yaşatan Başbuğ Alparslan Türkeş’i tarihin nasıl haklı çıkardığını hatırladık. Rahmet dileyerek andık. Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinden aldığımız toprakla Türkiye’ye geldik. Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencisinin öğrencisi olan Hacı Bektaş Veli Hazretlerinin türbesini ziyaret ettik. 850 sene sonra ilk kez Yesi’den Hacı Bektaş’a gelen toprağı, Hacı Bektaş Veli’nin türbesinin girişindeki karadut ağacının dibine serdik. Rivayete göre Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı dergahını nerede kuracağını göstermek için Yesi’den bir yanan dalı Anadolu’ya fırlatmış. Bu yanan dal Hacı Bektaş’a düşmüş ve karadut ağacına dönüşmüş. Ve Hacı Bektaş Veli, bu karadut ağacı meyve verdiği sürece Anadolu’da Türk Milleti hüküm sürecek demiş.Karadut ağacı gelecek 1000 senede en güzel karadutlarını verecek inşallah” ifadelerine yer verildi.

"ZAFER PARTİSİ TÜRK MİLLETİ’NE, TÜRK DEVLETİ’Nİ GERİ VERECEK"
Şu ifadelere yer verildi, “Bugün 26 Ağustos 2021. Malazgirt Meydan Muharebesinin 951. Yılı. 101 sene önce bugün, Sakarya Meydan Muharebesi devam ediyor. Yunan taarruzu sertti ve Yunan güçleri ilerliyordu. Cephemiz sert saldırılar karşısında zorlanıyordu. 22 gün 22 gece süren muharebenin ilk günleri. Türk cephesi çökebilirdi. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Meclis Başkan Vekili Adnan beye “Dakika tehiri idam cezası muciptir” kayıtlı çok gizli bir telgraf çekti. Ankara’nın tahliyesi için hazırlıklara başlanmasını istemişti. Telgrafı alan Adnan Bey üzüntü içinde danışmak için öğlen Tacettin Dergahında dinlenmekte olan Mehmet Akif’in yanına gider. Odada oturanların dışarı çıkmasını ister. Baş başa kalınca telgrafı Mehmet Akif’e uzatır. Telgrafı okuyan Mehmet Akif’in ağzından şu cümle dökülür: “Geleli 850 sene olmuştu.” Bu vesile ile Malazgirt Meydan Muharebesi'nin 951. ve Büyük Taarruz'un 100. yıl dönümünü kutluyor, Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. İstiklal Harbimizin üzerinden 100 sene geçtiği bugünlerde yine ülkemize emperyalizm saldırmaktadır. 100 sene önce Anadolu’da Türk Milletinin hukukuna son vermek için kiralık Yunan ordusunu kullanan emperyalizm bu kez kavimler göçü benzeri bir stratejik göç mühendisliği ile Türkiye’ye sürdüğü milyonlarca sığınmacı ve kaçak ile ülkemizin istikrarına ve birliğine saldırmaktadır. Zafer Partisi, Türk Milleti’nin ağıt yazmasını sona erdirip zafer türküleri yazmayı öğreten Atatürk’ün çizgisinde Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Mersin için ağıtlar yazılmasın diye mücadele eden insanların partisidir. Türk Milleti’nin hukukuna yapılan saldırı ve sürdürülen savaş karşısında gerek Saray Rejimi gerek sarı muhalefet tam bir teslimiyet ve duyarsızlık içindedirler. Erdoğan Suriyelilerin Türkiye’de kalması için gizli bir program yürütmektedir. Erdoğan’ın yakın çevresindeki Kürtçü kadro bir yandan ve Arap ırkçısı kadro bir yandan Suriyelilerin Türkiye’de kalması için çalışmaktadır. Özetle bütün Türk düşmanı kadrolar Anadolu’nun istilasını sevinçle karşılamaktadır. Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi artık Atatürk’ün partisi değildir. Atatürk’e Erdoğan gibi Atatürk diyemeyen ancak terörist şeflerine komutan diyen CHP il başkanları, Tunceli’de emperyalizmin köpeklerinin yaptığı ayaklanmayı bastıran şanlı Türk ordusunu soykırımla suçlayan CHP milletvekillerinin olduğu bir parti Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi değildir. Vatanseverlerin, gerçek Atatürkçülerin oylarını işgal eden Dersim, Roboski CHP’si, İstiklal Harbimizden 100 yıl sonra Türkiye’ye gerçekleşen demografik saldırıya teslim olmuştur. Hazırladıkları raporda Suriyelileri Türk vatandaşı yapmak için kararlar almışlardır. Şimdi Zafer Partisi’nin güçlü, kararlı, tavizsiz direnişi karşısında “Bizde Suriyelileri ülkelerine yollayacağız” twitleri atarak vatansever CHP’lileri aldatmaya çalışan Kılıçdaroğlu diğer taraftan da vatansever CHP’lilerin sığınmacı politikalarını protesto eden eylemlerini yasaklamaktadır. Türk Milleti’nin yüzde 90’ı gibi ezici bir çoğunluğu Suriyelilerin Suriye’ye, Afganların Afganistan’a, Iraklıların Irak’a, İranlıların İran’a dönmesini istemektedir. Türk Milleti ülkemizin örtülü bir şekilde istila edildiğinin farkındadır.
Türk Milleti, zayıfa, biçareye, yardıma muhtaç olana kapısını açar ancak ülkesinin işgal edilmesine müsaade etmez.Türk Milleti, "Türkiye Türklerindir" demektedir ve Milletimizin bu doğrultudaki iradesi siyasette bugüne değin hiçbir siyasi parti tarafından temsil edilmemekteydi. Bugünden itibaren Türk Milleti’nin iradesi Türk siyasetinde temsil edilmektedir.” 

"ZAFER PARTİSİ, 8 MİLYON İNSANIN TÜRKİYE’YE GELMESİNDEN DOLAYI GIDA FİYATLARININ ARTMASI NETİCESİNDE PAZARDAN ÇÖP TOPLAMAK ZORUNDA KALAN AYŞE TEYZE’NİN HAKKINI SAVUNUYOR"

Zafer Partisi İstanbul’da işini Suriyeliye kaptıran Türk tekstil işçisinin, eşinin ve çocuğunun karnını doyurmasının hakkını savunuyor. Zafer Partisi, İstanbul’da, Konya’da, Mersin’de, Gaziantep’te Suriyelilerden ötürü artan kiralardan dolayı geçim sıkıntısı ağırlaşan Türk insanının partisidir. Zafer Partisi, Gaziantep’te müşterisini Suriyeli terziye yitiren ve dükkanını kapatmak zorunda kalan Türk terzilerin haklarını savunuyor. Zafer Partisi Şanlıurfa’da Devlet Hastanesi’nde Suriyelilerin arkasında kalmaktan yorulduğu için özel hastaneye gidip ücret ödeyerek tedavi olmak zorunda kalan Türk vatandaşının hakkını savunuyor. Zafer Partisi, “Burası cennet ve huriler var” diyerek sarkıntılık yapılan, AVM’lerin, otellerin tuvaletlerinde taciz edilen yollardan rahat yürüyemeyen Türk kadınlarının hakkını savunuyor. Zafer Partisi, dışlanan, haksız rekabete zorlanan, kendisi vergi verirken Suriyelinin vermediğini gören Türk Pazar esnafının, şoför esnafının, bakkalın, manavın, fayans işçisinin hakkını savunuyor. Zafer Partisi kendi ülkesinde sığınmacılardan korkmak zorunda kalan, kendi şehrinde bazı mahallelere, caddelere, sokaklara giremeyen Türk halkının hakkını savunuyor. Zafer Partisi, 8 milyon insanın Türkiye’ye gelmesinden dolayı gıda fiyatlarının artması neticesinde pazardan çöp toplamak zorunda kalan Ayşe Teyzenin hakkını savunuyor. Zafer Partisi, Gaziantep’te askerden geldikten kısa bir süre sonra Suriyeliler tarafından rambo bıçağı ile boynu kesilerek şehit edilen 21 yaşındaki Necati Bağcı kardeşimizin hakkını savunuyor. Zafer Partisi, İstanbul’da kaburgaları kırılarak kalbinden bıçaklanan 16 yaşındaki milli futbolcu İsmail Bayar’ın hakkını savunuyor. Zafer Partisi, İstanbul’da evinde misafir ettiği Suriyeliler tarafından öldürülen 70 yaşındaki Kemal Varıcı dedenin hakkını savunuyor. Zafer Partisi, Mersin’de “Uyuyacağım, gürültü yapmayın” dediği için Suriyeliler tarafından öldürülen 24 yaşındaki Hanefi Hisak’ın hakkını savunuyor.
Zafer Partisi, Adana’da 27 yaşında bir Suriyeli katil tarafından katledilen 17 yaşındaki Yahya Kırlangıç’ın hakkını savunuyor. Ve Zafer Partisi, Ankara’da Önder Mahallesi’nde “Devlet malına zarar vermeyin, yüksek sesle küfretmeyin” dediği için Suriyeliler tarafından katledilen Emirhan Yalçın’ın hakkını savunuyor. Suriye’de Suriye’nin birliği için savaşan Mehmetçik askerliği bitince döndüğü Türkiye’de bir Suriyeli tarafından öldürülebiliyor. Zafer Partisi, Türk gençliğinin yaşam hakkını savunuyor. Büyük Türk Milleti’ne söz veriyoruz. Son sığınmacı, son Afgan ülkesine dönene kadar bıkmadan, usanmadan çalışacağız.

"TÜRK MİLLETİNE SÖZ VERİYORUZ. HERKES KENDİ VATANINA DÖNECEK"
Kentlerimizin sokaklarında huzur içinde yürüyebileceğiz. Belediye otobüslerinde, tramvaylarda, metroda kendinizi yabancı ve tek başınıza hissetmeyeceksiniz. Hastanelerde ücretini sizin ödediğiniz hiçbir Suriyeli sizden sonra gelip, sizin önünüze geçemeyecek. Hastaneden çıktıktan sonra gittiğiniz eczanede siz ücretle ilaç alırken, Suriyelinin bedava ücret aldığını görmeyeceksiniz. Okullarda çocuklarımız Suriyeli öğrencide dersi takip edebilsin diye öğretmenin dersin seviyesini düşürdüğü, eğitim kalitesinin düştüğü bir ortamdan kurtaracağız. Sokaklarımızda çocuklarımız zehirleyen Afgan ve Suriyeli mafya grupları dolaşamayacak. 8 milyon sığınmacı ve kaçak ülkelerine döndükleri zaman kiralar azalacak. 8 milyon sığınmacı ve kaçak ülkelerine döndüğü zaman temel gıda maddeleri başta olmak üzere gıda maddelerinin fiyatları azalacak. Özetle, sığınmacıların ülkelerine dönmeleri ile birlikte Türkiye zincirlerinden kurtulan bir at gibi ileri fırlayacak. Başı suyun altında uzun süre tutulduktan sonra nefes alan bir insan gibi ciğerlerini temiz oksijen ile dolacak. Zafer Partisi sadece ülkemize yığdırılan milyonları geri yollanmasını planlama ve uygulamak ve bundan sonra da stratejik göç mühendislikleri veya küresel ısınmadan dolayı gelebilecek olan yeni göç dalgalarını, uyuşturucu kaçakçılarını, PKK/PYD, IŞİD, EL Kaide vs. terör örgütlerinin sızmalarını kesmek amacı ile "ANADOLU KALESİ" projesini hazırlamıştır. Sınırlarımızdan değil göç dalgaları, uyuşturucu çuvalları ve teröristler sivrisinek bile giremeyecek. Büyük Taarruzun 100. yıl dönümünde, Anadolu’yu Türk Milletine yurt yapan Malazgirt Meydan Savaşı’ndan 951. yıl dönümünde 26 Ağustos 2021’den itibaren Türk Milleti’nin Anadolu’da bağımsız, refah içinde, birliğini koruma ve varlığını savunma iradesini Zafer Partisi temsil edecektir.
Bundan tam 100 yıl önce
“26 Ağustos, gece sabaha karşı,
Topların çelik ağzı çaldı bir hücum marşı,
Bir ölüm bestesinin içinde yandı dağlar,
Altüst oldu siperler, eridi demir ağlar,
Fırtınadan yeleli, yıldırımdan kanatlı,
Alevlerin içinden geçti, binlerce atlı,
Çığlıkla, iniltiyle sarsıldı, köşe bucak,
Savruldu gökyüzüne kafa, gövde, kol, bacak,
Rüzgarlarla atbaşı yarış etti bu akın,
Şimdi yakınlar uzak, uzaklar daha yakın”
Zafer Partisi’nin akını da rüzgarlar ile yarış edecektir. Türk Milleti uzak gibi görünen hedeflerin aslında ne kadar yakın olduğunu görecektir. Zafer Partisi sadece Türkiye’ye yönelik stratejik göç komplosunu durduracak bir parti değildir. Zafer Partisi adaletin, liyakatin ve ekonomik kalkınmanın partisidir. Ülkemiz, sığınmacılar krizi dışında ağır bir devlet krizi yaşamaktadır. Ülkemiz derin bir milli birlik krizi yaşamaktadır. Ülkemiz vahim bir ekonomik krizden geçmektedir. Ve bütün bunlar olurken, dünya korona salgını sonrasında büyük tehditler ve fırsatlar ortaya çıkararak yeniden yapılanıyor. Bize soruyorlar. Suriyelileri geri yollamak dışında politikanız yok mu diye. Zafer Partisi, korona sonrası dünyanın Türkiye için ortaya çıkardığı tehdit ve fırsatları gören ve doğru cevapları veren tek partidir. Zafer Partisi, tabii ki, Suriyelilerin, Afganların ve diğerlerinin ülkelerine dönmelerini sağlayacaktır. Geri dönüş sağlanmadan Türkiye’nin ne ekonomik kalkınmasını devam ettirmesi, ne işsizlik, ne eğitim, ne sağlık sorunu çözmesi ne de milli güvenliğini sağlaması mümkün değildir. Diğer bir ifade ile bize “Suriyelileri geri yollamak dışında politikanız yok mu?” diye soranlara cevabımız, “Biz bütün sorunları Suriyelileri ve diğerlerini geri yollayarak çözmeye başlayacağız” Türkiye’de otoriter bir Saray Rejimi hüküm sürüyor. Liyakati terk eden, Devlet aklını çökerten bu sistem artık ülkemizi yönetmiyor. Sadece sarsıyor. Zafer Partisi, Türk devlet geleneğine uygun, parlamenter demokrasiye ülkemizi tekrar geri döndürecektir. Kuvvetler ayrılığı hukuk devletinin temelidir. Kuvvetler ayrılığı çerçevesinde bağımsız yargı tekrar tesis edilecektir. Valiler ve kaymakamlar partinin değil, devletin valisi ve kaymakamı olacaklardır. Bürokrasi parti bürokrasisi, cemaat, tarikat, terör örgütü bürokrasisi değil, ehliyetli, liyakatli Türk Devleti ve milletinin bürokrasisi olacaktır.”

"TÜRK MİLLETİ TÜRK DEVLETİ’Nİ GERİ İSTİYOR"
Türk Milleti hudutlarında devlet istiyor. Türk Milleti kentlerinde devlet istiyor. Türk Milleti mahkemelerinde devlet istiyor.Türk Milleti Türk Devleti’ni geri istiyor. Zafer Partisi Türk Milleti’ne, Türk Devleti’ni geri verecek.”

"ZAFER PARTİSİ OLARAK KİMSENİN DIŞLANMADIĞI BİR TÜRKİYE MÜCADELESİNİ VERİYORUZ"
Zafer Partisi, ülkemizi içinde bulunduğu milli birlik krizinden de çıkaracaktır. Erdoğan ve sarı muhalefet Türk Milleti’ni ayrıştırmıştır. Türk Milleti Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı Türk Milleti’nin asıl meselelerine odaklanmadan Türk insanının enerjisini tüketmektedir. Oysa hiçbir siyasi lider ve hiçbir parti Türk Milleti’nden daha önemli değildir. Türk Milleti, liderler ve partiler ekseninde düşmanlaştırılamaz. Biz Türk vatandaşları hangi siyasi partiye oy verirse versin öz kardeşimiz olarak görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı iseniz gereken liyakata sahip olduğunuz takdirde başka hiç bir özelliğiniz Zafer Partisi’nde ve daha sonra devlet yönetiminde ilerlemenizi durdurmayacak veya yardımcı olmayacaktır. Milli birliğimize yönelik bir diğer tehdit uyuşturucu tehdididir. Gençliğimizi geleceği ile birlikte Türk Milleti’nin geleceği yok edilmek istenmektedir. Zafer Partisi gençliği ile büyük bir mücadele başlattık, kararlılıkla devam ediyoruz.”

SLOGANIMIZ "TÜRK GENÇLİĞİ ALDATILAMAZ"
Bir yandan uyuşturucu kartellerine, PKK adlı uyuşturucu holdingine, kartellerin devlet içindeki ve dışındaki uzantılarına karşı amansız bir mücadele başlatacağız. Diğer yandan sağlıkta önceliklerimizden birisi uyuşturucudan arınma tedavi programları olacak. Çocukları uyuşturucu kullanan anne ve babalar. Söz veriyoruz. Çocuklarınızı size geri vereceğiz. Ve söz veriyoruz. Bir gün kucaklarınıza sağlıklı torunlarınızı alacaksınız. Uyuşturucu çeteleri size de söz veriyoruz. Lanet olası ruhunuz cehenneme gitmeden önce size cehennemi yeryüzünde yaşatacağız. Milli birliğimizin sağlanmasında önemli bir adım da köy okullarının tekrar açılması olacaktır. Her köy okulunda en az bir öğretmenimizi görevlendireceğiz. Köy okullarında tekrar İstiklal Marşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Orhun Abideleri olan Andımız okunacak. Köy okullarının açılması ile birlikte köylerimiz canlanacak, köylerde üretim tekrar başlayacaktır.”

"ZAFER PARTİSİ, İTTİFAKI TÜRK MİLLETİ İLE YAPACAKTIR"
Tarihin en zor ve tehlikeli coğrafyası olan Anadolu’da cepheleşerek yaşamamız mümkün değildir. Zafer Partisi, cephelerden birisinin parçası olmayı ve diğer yurttaşlarımıza düşmanca bakmayı reddetmektedir. Zafer Partisi, ittifakı Türk Milleti ile yapacaktır. Zafer Partisi Türkiye’de tekrar birliğin adresi olacak, bütün yurttaşlarımızı kucaklayacaktır. Yine milli bayramlarımızı bütün millet coşku ile kutlayacağız. Camilerimiz bir partinin propaganda merkezi değil yine bütün milletimizin mabedleri olacak.  Diyanet İşleri Başkanlığı iktidar partisine değil bütün Müslüman Türk Milleti’ne hizmet eden bir devlete kurumu olacaktır. Mevcut Diyanet İşleri Başkanı o kadar partizandır ki, iktidar partili politikacıların İslam dinine hakaret etmesine ses çıkarmazken, muhalefet partisinin açılışında Kuran-ı Kerim okuyan din görevlisini işinden çıkarmaktadır. "Hakara Makara" diyen Egemen Bağış karşısında ses çıkarmayan bu zat bir muhalefet partisinin il başkanlığının açılışında müftüden izin alarak imamı, iki engelli çocuğuna rağmen işten atmıştır. Bu imam arkadaşımız işsiz kalmış, ailesi dağılmıştır. Zafer Partisi, intikamın partisi değildir. Zafer Partisi, barışın ve birliğin partisidir. Türk halkı intikamlardan yoruldu. Geçmiş kavgaları geleceğe taşımayacağız. Dedeler ve babaların kavgalarını çocuklarımız ve torunlarımız sürdürmesin. Çocuklarımız ve torunlarımız diledikleri gibi, birbirlerinin bütün haklarına saygı göstererek bu güzel ülkede kardeş gibi yaşasın istiyoruz. Ancak bütün bunları söyledikten sonra şunun da altını önemle çiziyoruz. Zehir tüccarları, Türk halkının zenginliklerini soyan çeteler, Türk Devleti’ni açık ve kapalı yıkmak isteyen bütün odaklar, ormanlarımızı organize şekilde yakan alçaklar ile hukuk gereken şekilde hesaplaşacaktır. Size insaflı davranmayacağız!” 

"DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATINI TEKRAR KURACAĞIZ"
12 Yıllık Kalkınma planları ile Devletin kaynaklarını israf etmeden en verimli alanlarda üretimi hedefleyerek harcayacağız. İtibarı saraylarda değil, yüksek katma değerli üretimde arayacağız. Türk insanının onuru ile kazanmasını ve gururla yaşamasını sağlayacak iş alanlar açacağız. AVM’ler yerine fabrikaların inşa edildiği bir Türkiye’ye ilerleyeceğiz. Türk sanayicisinin üretiminin önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Yerli malı üretimi devlet kaynakları ile destekleyeceğiz. Türkiye’nin dört bölgesinde dört yeni sanayi ve ticaret koridoru oluştururken, İstanbul’u Berlin ile Tokyo arasındaki en gelişmiş ileri teknoloji merkezi olarak şekillendireceğiz. Türkiye’nin kaynaklarını sömüren Kamu Özel İşbirliği adı verilen projelerin hepsini masaya yatırarak, kamu yararına gereken düzenlemeleri yapacak, Türk halkının soyulmasını engelleyeceğiz. Türkiye Varlık Fonu’nu tasfiye edeceğiz. Ve Türk halkının kaynaklarının nasıl harcandığını Sayıştay’ın bağımsız denetimine açacağız.

AK Parti iktidarında en ağır darbeleri alan devlet kurumlarının başında yargı ile birlikte Türk ordusu, Jandarma ve Polis Teşkilatı gelmektedir. FETÖ ve benzeri kurumlar iktidarın desteği ile adeta bu kurumlarımızı işgal ve tahrip etmişlerdir. Zafer Partisi, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde artacak olan tehditleri de göz önünde tutarak "Çelik Miğfer Güvenlik Reform Programı" ile güvenlik sistemimizi güçlendirecek kararlı adımlar atacaktır. Bu çerçevede askeri liseleri tekrar açacağız. Harp Okullarını gerçekten harp okulu kimliğine kavuşturacağız. Askeri hastaneleri tekrar açacağız. GATA yine askeri sağlık sisteminin akademik merkezi olacak. Askeri mahkemeleri tekrar açacağız. Zafer Partisi, bundan 100 sene önce Sakarya Nehri kıyılarında savaşan emperyalizmin kiralık ordusu ile savaşan Türk Ordusu gibi Sakarya zaferinden 101 sene sonra emperyalizm tarafından ülkemizi istikrarsızlaştırıp, bir iç çatışmaya sürüklemeye çalışan emperyalizm ile savaşmaktadır. Bugün bizim karşımızda olanların bize ırkçı, yabancı düşmanı diye saldıranların, Damat Feritlerden, Yunan ordusunun zaferi için dua eden Mısır koçanlarından hiçbir farkı yoktur. Sakın yılmayınız. Onların saldırıları, hakaretleri, komploları aslında bizim Türk Milleti’nin birliği için ne kadar kararlı çalıştığımızın göstergesidir. Onlar emperyalizmin bilinçli veya bilinçsiz işbirlikçileri biz ise Türk Milleti’nin iradesiyiz! Zafer Partisi’nden başka hiçbir siyasi parti Türk Milleti’nin varlığını, barışını, güvenliğini korumak adına bizim verdiğimiz mücadeleyi vermemektedir. Bu mücadeleyi verirken unutmayalım ki, biz Türk Milleti’nin hayasızca akına karşı inşa ettiği tek ve son savunma hattıyız. Unutmayalım ki, bu savunma hattının arkasında vatan toprakları var!” 

"BİZ, ZAFER PARTİLİLER BİRİLERİ GİBİ MAKAM DEĞİL, VATAN MÜCADELESİ VERİYORUZ"
Biz, Zafer Partililer Alparslan’dan Atatürk’e uzanan çizgiyi gelecek 1000 yıla taşımanın mücadelesini veriyoruz. Biz, başarmak zorundayız. Biz kazanmak zorundayız. Biz zafere ulaşmak zorundayız. Bizim zaferimiz Türk Milleti ve Türk Devleti’nin zaferi olacaktır. “Ankara düşmeyecek, Kuran-ı Kerim’de yazıyor” diyen Mehmet Akif’in inancı ile “Ya İstiklal ya Ölüm” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün inancı ile Haykırıyoruz: Zafer, Büyük Türk Milletinin olacak.” Partimize kuruluşundan itibaren teveccüh gösteren, kısa zamanda büyük bir hızla yükselmesini sağlayan ve Zaferine sahip çıkan Büyük Türk Milleti'ne canıgönülden teşekkür ederiz. Bu duygu ve düşüncelerle Zafer Partisi'nin 1. yaşını kutluyor, İlçe Yönetim Kurulu olarak başta saygıdeğer Fethiyeliler olmak üzere tüm vatandaşlarımızı saygı ile selamlıyoruz. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Ulu Önder ve Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk! Yaşasın Türkiye’nin Zaferi!” 
 

Bakmadan Geçme