Amerika'dan geldiler, tüm imkanlarını köydeki çocuklar için seferber ettiler

Amerika'dan Fethiye'ye gelen öğrenciler örnek bir projeye imza attı. 23 yıldır Amerika'da yaşayan Aşkın Emir, eşi ve Amerika'da büyüyen çocukları Koray Darren Emir ve Teoman Justin Emir ile birlikte geçen yıl Fethiye'ye tatile geldi. Tatilde Faralya Mahallesi'nde yaşayan çocukları gören aile, eğitim projesi hazırlamaya karar verdiler. Mahallede yaşayan çocuklara İngilizce, matematik ve farklı branşlarda eğitim vermek isteyen Emir ailesinin çocukları, kendi okullarındaki arkadaşlarıyla bir grup kurup, sosyal sorumluluk projesi hazırladılar. Eğitim konusunda farkındalık oluşturma ve mahalledeki çocukların kaliteli vakit geçirebilmesi için hazırladıkları “Ekrandan uzak, akrana yakın” projesini geçen yıl başlattılar. Mahalle halkından olumlu dönüş alan Amerikalı öğrenciler projeyi bu yıl da devam ettirdiler. Proje kapsamında Faralya İlköğretim Okulu bahçesinde günlük 4 saat eğitim veren gönüllü Amerikalı öğrenciler, mahallede yaşayan 25 öğrenciye İngilizce öğretip, farklı branşlarda da eğitim vermeyi sürdürüyorlar.

"Hayat, bilgilerimizi paylaştıkça güzel"
Amerika’da 23 yıldır yaşayan Aşkın Emir, "Küçük mahallelerde çocukların çok fazla alternatifleri olmadığından bahsettik. Çocuklarımız da bir şeyler yapmak istediklerini belirttiler. Köydeki bir hanımın sayesinde bu köyü bulduk ve burada geçen yaz İngilizce, matematik öğretmeye başladık. Bu fikir tamamen onlardan çıktı. Faralya Mahallesi’nde yaşayan resim öğretmeni Burcu Cunneen ve mahalle muhtarından çok yardım aldık. Biz gelmeden ailelerle görüştüler. Ailelerden de çok destek aldık. Başta herkes çok önyargıyla yaklaştı. Ama çocukları gördükçe çok fazla katılım oldu. Cuma günleri çocukları havuza götürüyoruz. Havuza anneleri de geliyor. Bu sayede onlarla sohbet etme şansımız oluyor. Birbirimizi yakından tanıdık. Bu sayede gönül rahatlığı ile çocuklarını bize emanet edebiliyorlar. Proje kapsamında Amerika’da bir sürü aile ile iletişime geçtik. Amerika’dan çok sayıda aile gelecek. Amacımız çocuklar büyüdükten sonra onlara bu projeyi teslim etmek. Başka köyler de bulmaya başladık. Bu sene kampın üçüncü haftasında gelecek olan çocukları bizim çocuklar eğitecek. O çocuklara da başka bir köy bulacağız ve onlar da oradaki köyde eğitim yapacaklar. Bu şekilde devam edecek. Amacımız herkesin katılması. Birbirimize öğretebileceğimiz çok şey var. İlla Amerika’dan gelmek gerekmiyor. Türkiye’de de daha iyi ortamda olup daha iyi fırsatlara sahip olan bir sürü çocuk var. Bence hayat bilgilerimizi paylaştıkça güzel" ifadelerini kullandı.

"Mahalle sakinleri bu projeden çok memnun"
Faralya Mahalle Muhtarı Hasan Karabulut, "Mahallem adına bu projeden çok memnunum. Aşkın ve Burcu hanım böyle bir teklifle geldiler. Çok emek sarf ettiler. Biz de köyümüz için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Çocuklar da bu yaz kursunu çok sevdiler. Mahallemiz de farklı kültürlerde olan yabancılar da oturuyor. Resim, sanat, oyun ve yabancı dil öğreniyorlar. 'Ekrandan uzak akrana yakın' diye de parolaları mevcut. Yaz döneminde cami kurslarımız oluyor. Bu etkinlikten sonra da camiye gidiyorlar. İki kursu da değerlendirdikleri için çok mutluyuz. Bu proje çocukları teknolojiden uzak tutarak verimli bir gün geçirerek bir şeyler öğrenmelerini sağlıyor. Mahalle sakinleri bu projenin, çocuklarını teknolojiden uzak tuttuğu için çok memnunlar" dedi.

"Harika işlere imza atıyoruz"
Güney Afrika'da yaşayan ve Faralaya Mahallesi'ne yerleşen Burcu Cunneen ise, "Faralya’da köy okulu projesini başlattık. Ben Güney Afrika’dayken de bu şekilde bir köy enstitüsü başlatmıştım. Buraya geldiğimde de, burada köy enstitüsü başlatmak istedim. Bunu sosyal medyaya yansıttım ve ilk gelen Aşkın ailesi oldu. Çünkü onlar da Amerika’dan Türkiye’ye köy aramak için gelmişler. Bu iki proje Faralya köyünde buluştu. Şimdi Aşkın hanım ve genç takımı ile beraber harika işlere imza atıyoruz. Hayatın köyden ibaret olmadığını ve yurt dışındaki yaşıtları gibi istedikleri her şeyi yapabilecek olduklarını, hayatın liseyi bitirerek evde durmak olmadığını ve her şey olabileceklerini anlamalarını öğretiyoruz" diye konuştu.

"Günümüz çok eğlenceli ve verimli geçiyor"
Faralya Mahallesi’nde yaşayan Elif Sude Yiğit, "Burada İngilizce öğreniyoruz. Her cuma günleri havuza gidiyoruz. Zincir oyunu oynayarak, çok eğleniyoruz. Okula gelerek eğitim görüyoruz. Buradan sonra da camiye geçiyoruz. Bu eğitim olmadan önce evde duruyorduk. Ama şimdi günümüz çok eğlenceli ve verimli geçiyor" dedi.

"Gönüllü olarak ders veriyoruz"
Amerika’da büyüyen Koray Darren Emir ise, "Türkiye’ye her yaz annem ve babam ile geliyoruz. Bu tür yerleri gezerken etrafta çocukları görüyorduk. Annem ve babama çocukların yazın neler yaptığını sordum. Onların çok imkanının olmadığını öğrenince proje geliştirdik ve mahalledeki çocuklara gönüllü olarak ders veriyoruz. Hem biz hem de onlar eğlenip, öğreniyor. Bu projeyi yaymak istiyoruz" şeklinde konuştu.