Kendimize Yolculuk...
DİDEM ÜZERK
Merhaba;
Benim hayatımda önemli yeri vardır yazmanın. Yazmayı ilk öğrenmeye çalışırken çok zorlanmıştım. Çok dayak yemişliğim var. Çok defterlerim yırtıldı yazım kötü diye. Şimdi inci gibi yazıyorum. Belki ondan değerini bilip her fırsatta yazıyorum. Bilinç altım onu kodlamış. Defterler tutarım, kırtasiye malzemeleri alırım. Özellikle kalemler…
Günlük tutarım. İşimde her önemli bilgiyi yazarım. Yönetici olacak tüm arkadaşlara da tavsiye ettiğim en önemli bilgidir.
Yazılar rehber gibidir. Geçmişte yapılanları ders niteliğinde önünüze serer. Lazım olduğu zaman açar bakarım ama onların içinde yaşamam. Yazarım bitince kaldırırım. Bir şey hatırlayamadığımda onlara baş vururum.
Yazmak güzeldir. Ne demişler;
“Söz uçar, yazı kalır”
Çok severim bu sözü, en az “Beyin bedava, kullanmasını bilene” sözü kadar ????
İnsanlar rehberler tutuyor, koçlar, eğitmenler, kişisel danışmanlar.
İş için olanlarına bir şey demiyorum. Kendinden daha başarılı birilerini örnek almak, onun başarı yolunu kendince yorumlayıp ilerlemek zekâ işi. Tabi bir de öğrenmiştik NLP. Buna sözümüz yok.
Ama insanın kendini keşfetme, tanıma ve geliştirme kısmında bence tek rehberiniz var.
Kim mi?
Siz…
Evet yahu şaşırmayın. Tabi ki sizsiniz. Sizi en iyi siz tanıyorsunuz. Ya da hissediyorsunuz. Ne kadar her şeyimi heeerkeze anlatırım ben deseniz de içinizde kıyıda köşede anlatmadığınız bir şeyler vardır.
E onlar içinizde mi kalacak?
Kalmasın, yazın.
Gerekirse büyük harflerde (büyük harfle yazmak, yazışma kültüründe bağırmak anlama gelir) bağıra bağıra yazın.
Omuzunuzdan yük gider, rahatlarsınız. Yazın çirkin benim yazamam yahu derseniz de bilgisayardan yazın. Olmadı hepimizin elinde bizden akıllı telefonlar var. ???? Not bölümüne yazın.
Kendinize yazın, başkalarına değil. Gelişmek, iyileşmek için.
Yazın…
Kendinize iyi davranın…