Ekinci, '8 Mart kutlama günü değildir'

8 Mart'ın bir kutlama değil, farkındalık günü olduğunu belirten Ekinci, "8 Mart bir kutlama günü değildir. Kadınlar ve kız çocuklarına uygulanan ayrımcılığın ortadan kaldırılması için bir farkındalık günüdür. Her gün üç kadının öldürüldüğü ülkemizde %17 kadar bir kesim İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasını %63 kadar bir kesim ise uygulanmasını istiyor. İstanbul Sözleşmesi'nin ve 6284 Sayılı Kanun ve kadınları ilgilendiren yasaların konuşulduğu, tartışıldığı TV programlarına bir kadın konuşmacı çağırmak bile akıllarına gelmiyor. Kadınlar karar alma mekanizmalarında daha çok ve eşit olarak yer almalıdırlar. Nüfusun yarısı kadınlardan oluşurken temsilde çok alt sıralardayız. Türkiye'de belediye başkanlarının %3'ü kadın iken %97'si erkektir. Belediye meclis üyelerinin %11'i kadınlardan oluşurken %89'u erkeklerden oluşuyor. Yerel yönetimlerde kadınlar daha fazla yer almalı, hizmetler cinsiyet eşitliği bakış açısıyla oluşturulmalı ve yerine getirilmelidir. Meclis'te 496 erkek milletvekili, 104 kadın milletvekili bizleri temsil etmektedir. Bu kabul edilebilir değildir. Biz kadınlar oy verirken Siyasi Partilerdeki kadın kotasına bakmalı ve eşit temsil için partileri zorlamalıyız. Üniversitelerde, kamu kurumlarında, şirketlerde aslında sosyal yaşamın her alanında eşit değiliz. BM Dünya Mutluluk Raporu'nda kadınların yönettiği Finlandiya üçüncü ker birinci seçildi. Estonya, hem cumhurbaşkanı hem de başbakanı kadın olan tek ülke. Litvanya, Yeni Zelanda, Moldova'da ülkeyi kadınlar yönetiyor ve çok başarılılar. Biz ülke olarak bu sıralamada 156 ülke içinde 93. sıradayız. En mutsuz ülke Afganistan. Kadınlar karar alma mekanizmalarında eşit şekilde yer alırlarsa dünya değişebilir. Ülkemize de bir kadın cumhurbaşkanı yakışacaktır. Ülkeye bir kadın elinin değmesi ülkemizi olumlu yönde değiştirecektir. Dünyada böyle bir eğilim, dönüşüm olduğu gözlemleniyor. Meksika'da, Ruan'da, Küba'da hükümetlerin cinsiyet kotasını uygulamasıyla kadınlar ön sıralarda yer almaya başlamıştır. Türkiye'de de Kadir Has Üniversitesi'nin yaptığı ‘Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması'nda siyasette daha fazla kadının yer alması gerektiğini düşünenlerin oranı son dört yılda %59'dan %79'a yükselmiştir. Genel Başkanımızın kadın olduğu bir partinin İlçe Başkanı olmaktan guru duyuyorum. Partimiz kadına önem veriyor ve kadının her alanda eşit olarak var olabilmesi için politikalar üretmeye gayret sarf ediyor. Bunun bir göstergesi, yapılan bir araştırmada İstanbul Sözleşmesi'ne bakış açısında en iyi parti tabanının İYİ Parti'ye ait olduğunun, İYİ Parti'nin %80'inin İstanbul Sözleşmesi'nin kalması gerektiğine inandığının ortaya çıkmasıdır." dedi.

Ekinci mesajına şu şekilde devam etti, "Kadın cinayetleri, şiddet ve tecavüzler vs. olumsuzluklar aslında siyasidir. Ülkelerin Eğitim Politikaları çok önemlidir. Çocuklarımız küçük yaşta cinsiyet eşitsizliği konusunda okulda doğru eğitim politikaları uygulanabilirse bu olumsuzlukları aşabiliriz. Bu konulara önem veren ülkeler bütçelerinden bir fon ayırıp bu fonla yağıda karar vericilerine, hakimlerine, savcılarına uzun süreli Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kadına Şiddet konusunda eğitim veriyor. Bu da hukuken adil karar vermelerine neden oluyor. Bizdeki gibi kravat indirimi olmuyor. Çocuklarının, gençlerinin, kadınlarının özgür ve mutlu olmadığı bir ülke güçlü olamaz. Ekonomik güç toplumda tüm bireyler için önemlidir ancak kadınlar için çok daha önemlidir. Ekonomik özgürlüğü olan kadın, güçlüdür. Hep birlikte bunun için çabalamalıyız. Ülkenin kaynaklarının nasıl yönetildiğini, nereye harcandığını sorgulamalıyız. En doğal hakkımız. Ülkemiz bizim evimiz. Evimizin ekonomisini yaparken neleri gözetiyorsak, ülkenin ekonomisinde, kaynakların doğru kullanılmasında söz sahibi olmalıyız. Yerel yönetimlerde, Meclis'te söz sahibi olmalı, eşit olarak yer almalıyız. Mahallemiz, köyümüz, şehrimiz, ülkemiz hatta dünyamız, kara mekanizmalarında kadınlar söz sahibi olduğunda daha güzel ve yaşanabilir olacaktır." (ESMA TURAN)