Katilden kan donduran ifade 'Kalbini bıçakladıktan sonra karnına oturdum, bıçağı defalarca bastırdım'
Güleda Cankel'in ölümüyle ilgili tüyleri diken diken eden bir detay ortay çıktı. 19 Kasım 2019'da, Isparta'da üniversite öğrencisi Muğlalı Güleda Cankel, eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından önce boğulup sonrasında kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan gerekçeli kararda katil Zafer Pehlivan'ın, mahkemedeki savunmasında tüyler ürperten ifadesi ortaya çıktı. Katil mahkeme huzurunda verdiği savunmasında, 'O sırada yüzü ters dönüktü. Boğazını sıktım, yüzünü çevirdiğimde mosmordu. Ben de yerde bulduğum kabloyu doladım ama sıkmadım. Kabloyu çıkardım. Bıçağı aldım, tezgâhın üstünden kalbine sapladım. Sonra karnının üstüne oturduğum için bıçak geriye doğru çıktı. Ben de bıçağı bastırdım içeri girmesi için. Yani dışarı çıkarmadan bıçağı bastırdım.' dedi.
19 yaşında eski sevgilisi tarafından hayattan koparılan Güleda Cankel cinayetiyle ilgili yeni gelişmeler yaşandı. Isparta'da üniversite öğrencisi Güleda Cankel'in öldürülmesine ilişkin davada müebbet hapis cezasına çarptırılan katil Zafer Pehlivan (20) hakkında hazırlanan gerekçeli karar açıklandı. Mahkeme gerekçeli kararında, katil Pehlivan'ın, Güleda'yı önce kabloyla boğup sonra kalbinden 6 kere bıçaklamasını ve ölene kadar karnının üstünde oturmasını, “Canavarca his bulunduğuna delalet etmeyeceğine” hükmetti. Mahkemenin kararı, Güleda'nın ailesini bir kez daha yasa boğdu.
MAHKMEDEN ‘KARAR' AÇIKLAMASI
Isparta1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, “tasarlayarak öldürme” suçundan tutuklu yargılanan Zafer Pehlivan hakkında mahkeme geçtiğimiz aylarda kararını vermişti. Mahkeme, sanık Pehlivan'ı “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Kararının gerekçesini açıklayan Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi sanığa neden “tasarlayarak öldürme” ve “canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçlarından ceza vermediğini açıkladı.
“SAAT 00.00'A KADAR ÖNCE SENİ” DEDİ AMA…
Güleda Cankel'in, eski sevgilisi Zafer Pehlivan tarafından öldürülmesinden 12 saat önce Emniyet'te vermiş olduğu ifade de "Kapının zili çaldı. Kapıyı açtığımda Zafer karşımdaydı. Konuşalım diye içeri aldım. Başlarda sakin sakin konuştuk ama sonradan sinirlendi. Boğazımı eliyle sıkıp silkelemeye başladı. Saat 00.00'a kadar 'Önce seni, sonra kendimi öldüreceğim' diyerek tehdit etmeye başladı.” diye konuşmuştu.
MAHKEME KABUL ETMEDİ!
Mahkeme gerekçesinde sanığın olaydan iki gün önce Güleda Cankel'e, “Bugün 00.00'a kadar önce seni öldüreceğim sonra da kendimi öldüreceğim” cümlesini “Tasarlama” olarak kabul etmedi. Sanığın suçu tasarlasa bile vazgeçmesi fakat başka bir nedenle ve başka ani kararla suçu işlemesinde ‘tasarlamadan' söz edilemeyeceğini belirtilerek, Güleda Cankel'i gördükten hemen sonra öldürmediğini, öncesinde konuştuklarını, çoğu kez baş başa kaldıklarını belirtilerek, Cankel'in barışmak istememesi üzerine sanığın eylemini gerçekleştirdiği anlatıldı.
Mahkemenin verdiği karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından da onaylandı. Tarafların itirazlarını Yargıtay Ceza Dairesi inceleyecek.
YARGITAY'IN KARARINI BEKLEYECEKLER
Güleda'nın aile avukatı Alev Öztürk, Zafer Pehlivan'ın, maktule saatlerce hem manevi hem de fiziki eziyet çektirdiğini söyledi. Mahkemenin, maktulün şiddet sarmalından, fiziki ve manevi eziyetlerden çaresizce kurtulmaya çalışmasını, maktulü öldürme teşebbüslerinin, somut delillere rağmen görmezden geldiğini söyleyen Öztürk, "Somut deliller ışığında olayların gelişimine bakıldığında sanığın şarta bağlı olmayan öldürme kastı ile Isparta'ya giderek maktulü öldürmek üzere plan kurduğu net olarak anlaşılmaktadır. Bu karar, Cankel ailesini bir kez daha yasa boğdu ve yıktı." dedi. Öztürk, itiraz dilekçelerinde her şeyi detaylıca açıkladıklarını ve Yargıtay'ın kararını bekleyeceklerini dile getirdi.
KATİLDEN MEKTUP “EVET BEN DELİYİM HOŞÇAKALIN”
Güleda'nın kendisini sosyal medyadan engellediği için bir mektup yazdığını itiraf eden katil Zafer Pehlivan'ın, mektupta korku dolu cümlelere yer verdiği görüldü. Pehlivan'ın, Güleda'yı öldürmeden 3 gün önce kendi el yazısıyla yazdığı mektuptaki ifadelerden bazıları şu şekilde yer aldı, “ Biz gidiyoruz. Daha doğrusu ben giderken gülümü, kelebeğimi de yanımda götürüyorum. Bundan sonra hepiniz için her şey güzel olmayabilir. Ne onunla, ne de onsuz. Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Kelebeğimle, o adı gibi gül kokan, bulutlara kanat çırpacak. Beni delirttiniz. Evet, ben deliyim hoşça kalın.”