PINAR'IN KATİLİNDEN KAN DONDURAN İFADELER
Muğla'da Pınar Gültekin cinayeti soruşturmasında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede savcılık soruşturmasında katili zanlısı Cemal Metin Avcı'nın ifadeleri kan dondurdu
Muğla'da Pınar Gültekin cinayeti soruşturmasında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede savcılık soruşturmasında katili zanlısı Cemal Metin Avcı'nın ifadeleri kan dondurdu
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in boğulması sonrası cesedinin varile konularak yakılması ve ardından üzerine beton dökülmesi olayında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın Savcılıkta verdiği ifadeler tüyleri ürpertti.
Sanık Cemal Metin Avcı hakkında “Canavarca hisle, eziyet çektirerek” öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde 9 Kasım tarihinde hakim karşısına çıkacak ve yargılaması başlayacak.
“40-50 bin TL para verdim”
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, katil zanlısı Cemal Metin Avcı'nın savcılıkta alınan savunmasında; “Pınar ile 2 yıl kadar önce işlettiğim iş yerinde işyerine mal tedarik eden birisi kanalıyla tanıştık. ilk önce bana instagramdan 'Bugün için teşekkür ederiz' şeklinde mesaj gönderdi. Ben de 'Afiyet olsun, her zaman bekleriz' dedim. Bana telefon numarasını yazdı. Sonrasında telefonla ve whatsapp üzerinden görüşmeye başladık. Tanışmamızdan 1-1,5 hafta sonrasında Kötekli'de Pınar'ın kaldığı evde birlikte olduk. Birlikte olduktan sonra ben kendimi çekmeye başladım ancak Pınar whatsaptan ve telefonla benden daha fazla isteklerde bulunmaya başladı. Benden ev arkadaşı ile geçinemediğini, maddi destekte bulunmamı istedi. Ben de ara ara ilk zamanlar 200-300 TL civarı para veriyordum. Pınar benden daha fazla para talep etmeye başladı. En son 4 bin 400 TL banka hesabına para gönderdim. Şimdiye kadar tamamen elden ve banka aracılığıyla gönderdiğim para miktarı 40-50 bin TL'yi bulmuştur. İlk başlarda benden para istemeleri dostane şeklindeydi. Daha sonra ailem, eşim ve çocuğumla ve beni rezil etmekle tehdit ediyordu. Ben de Muğla'da tanınan biri olduğum için rezillik çıkmasın diye veriyordum. Pınar ile yaklaşık 3-4 kez birlikte olmuşumdur” dedi.
“Uyuşturucu kullanıyordu”
Avcı, Pınar ile görüşmek istemediğini iddia ederek, “Pınar'ın benimle ilişkisi olduğu gibi başkaları ile de ilişkisi bulunuyordu. Hem parasal anlamda hem de cinsel anlamda birliktelikleri vardı. Ayrıca alkol yanında uyuşturucu madde kullandığı, esrar, kokain, uyuşturucu hap kullandığını biliyorum. Kendisi bana kullandığını söyledi. Ayrıca iş yerime geldiğinde uyuşturucu madde aldığını fark ediyordum. 4-5 ay kadar önce iş yerime Talip isimli arkadaşı ile beraber geldiğinde gözü mosmordu, makyaj ile kapatmaya başlamış. Ne olduğunu kendisine sorduğumda bana Bodrum'da bir pisliğe bulaştığını ve uyuşturucu maddeye alıştırdığını ve kokain içtiğini söylemişti. Müteveffa kiminle tanışsa ilişki kursa ondan hemen menfaat etmeye çalışıyordu, para talep etmeye çalışıyordu. Bu şekilde birkaç kişiyi para konusunda tehdit ettiğini duydum. Bana kendisi söylüyordu. Hatta beni korkutmak için bu şekilde yanıma geldiğinde anlatıyordu. Mesajlarda da bu hususu belirtiyordu ancak ben evli olduğumdan dolay korktuğum için mesajları telefonumda tutmuyor, siliyordum” dedi.
“Çıplak videolarını bana atıyordu”
Avcı, Savcılıktaki ifadesinde, “Ayrıca kendisinin çıplak görüntülerinin olduğu videoları bana mail ile gönderiyordu. Bana 'Özledim hadi gel' şeklinde mesajlar atıyordu. Son iki aydır ise haftada üç kez para istemeye başladı. Tehditlerin dozu iyice arttı. Benden araba almamı istedi. Sürekli para istedi. 10 gün kadar önce telefonum bozuldu diye para istedi. Her defasında 700-1000 TL civarında para veriyordum. En son telefonum bozuldu dediğinde 4 bin 400 TL para vermiştim. O parayı gönderdim ve dekontu babama ait iş yerinde bulunuyor. Paraları ben Pınar'ın TC numarasını girerek hesabına kendisi yatırıyormuş gibi yatırıyordum” dedi.
“İlişkimizi aileme söylemekle tehdit etti”
16 Temmuz 2020 tarihinde Pınar ile buluşmadan bir gün önce kendisine Whatsapp'tan yazarak buluşmak istediğini söylediğini ifade eden Avcı, “Ben de ertesi gün buluşmayı kabul ettim. Amacım tamamen ilişkimi bitirmekti. Yanımda da bir miktar yüklü para vardı. O parayı verip tamamen Pınar'dan kurtulmak istiyordum. Ben Kötekli'den 48 ADJ 946 plakalı Ford Cuorn tarzı bir araçla gelip Rüya Park AVM'nin karşısında bulunan ışıklarda Pınar'ı aracıma aldım. Saat 15.00 sıralarıydı. Araçla Karabağlar yaylasındaki babamın evi bulunmaktaydı. Pınar ile birlikte eve gittik. Kendisinden konuşmasını istedim. Benden ne istediğini sordum. Kendisine sürekli para veremeyeceğimi, artık bu işin bitmesi gerektiğini söyledim. 'Ne istiyorsan vereyim bir daha beni rahatsız etme' dedim. Sonrasında bağırmaya çağırmaya başladı. Sonra yanımda bulunan parayı gösterdim. 'Ne kadar istiyorsan vereyim' dedim. Bağırarak 'Beni buralardan gidinceye kadar bakacaksın, araba alacaksın, karına söylerim, kızına söylerim, dükkanına gelir rezil ederim seni, benim kaybedecek hiçbir şeyim yok, senin kaybedecek karın ve kızın var, ailem bana bakmıyor sen bakacaksın' şeklinde sözler söyledi. Sonrasında çantasına sarıldı ve çantasından bıçak çıkardı. Benim boğazıma doğru bıçağı uzattı. Ben de kolumu uzattım ve bu esnada sağ kolum dirsekten çizildi” dedi.
“15-20 saniye boğazını sıktım”
Olay günü bağ evinde Pınar ile tartıştıklarını ve elindeki bıçak ile boğazına doğru Pınar'ın hamle yaptığını ileri süren Avcı, “Bıçak ile boğazına doğru sonrasında benim boğazıma doğru yaklaşınca ben de kendisine yumruk attım. Yere düştü ve kafasını yere çarptı. Sanırım kafasının arka kısmını çarptı. Biraz kan aktı. Sonrasında yerdeyken yüzüne bir yumruk daha vurdum. Hatırladığım kadarıyla yere düştükten sonra bir kere vurdum. Sonrasında hareket etmediğini fark ettim ve boğazını 15-20 saniye kadar sıktım ve nefes alıp almadığını, tepki verip vermediğini kontrol ettim. Ancak nefes almıyordu. Sonrasında ne yapacağımı bilemedim. Yerde yatar vaziyette duruyordu ve ben 5-10 dakika bir şey yapmadan bekledim. Herkesin öğrenmesinden çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim, çok korktum” diye konuştu.
“İpi tutarak cesedi varile koydum”
Avcı iddianamede yere alan açıklamasının devamında, “Aklıma ailem geldi. Ne yapacağımı düşünmeye başladım. Aklıma bahçedeki varil geldi. Bu varil bahçedeki çöpleri ve benzeri şeyleri yakmak için kullandığımız bir varildi. Varili evin içerisine getirdim. Pınar'ı varilin içerisine koymak istedim ancak elimden kayıyordu. Sabit tutmak için orada bulunan iple boğazını sardım. Bir elimle ayaklarından, diğer elimle de boğazına sardığım ipten tutarak varilin içerisine koydum. Bu sırada Pınar'dan herhangi bir hayat emaresi yoktu. Daha sonra varili evin içinde üzerine odun atmak suretiyle yakmaya çalıştım. Evin içi duman doldu, varili tuvalet tarafına götürdüm. Varil evin içinde yanmayınca ve evi duman kaplayınca endişeye kapıldım, varilin evde yanmayacağını anladım. Sonra Pınar'ın da telefonu ile bezin almak için aracıma bindim. İlk önce yayla tarafına Keyifoturağı civarına gittim, oradan geri döndüm” dedi.
“Sim kartını kırdım değişik yerlere attım”
Pınar'ı öldürdükten sonra evden ayrıldığını ve cep telefonunun sim kartını değişik yerlere attığını ifade eden Avcı, “Pınar Akyaka'da kaldığı için telefonu Akyaka'da sinyal versin diye Akyaka'ya doğru yola çıktım. Akyaka kavşağına vardığımda alt geçitten yeni yapılan yerden geri döndüm. Akyaka kavşağına yaklaşık 1-2 kilometre kala Pınar'ın sim kartını telefondan çıkardım ve dişimle ısırarak kırdım ve parça parça camdan attım. Daha sonra Muğla'ya geri döndüm. Eve gidip üstümü yani tişörtümü ve şortumu değiştirdim. Sonrasında deterjan ile tişörtü çitiledim, ertesi gün makinede yıkadım. Akaryakıt istasyonundan iki adet 1,5 litrelik şişelere benzin aldım ve aracıma da mazot aldım. Sonrasında tekrar yaylada bulunan eve geri döndüm. Döndükten sonra varili bahçeye çıkarttım. Orada varilin içerisine biraz tahta parçası attım ve üzerine benzin döküp yaktım. Benzini bir anda dökmemle alev yükseldi, bahçede bulunan asma çardağının bir kısmı ve ağaç yaprakları bu alevin etkisi ile yandı. Bu yangını yan komşu olan Melek teyze gördü ve bana 'ne yaptın yangın çıkacak' dedi. Ben de 'plastik kasalar var onları yaktım' deyince, 'bu havada yangın çıkar yakma' dedi ve gitti. Ben de daha sonra iş yerime geldim, çalıştım. Ara ara giderek yanıp yanmadığını kontrol ettim” dedi.
“Cesedi araçla taşıdım ve araziye attım”
Avcı, “Gece saat 23.00 gibi gittiğimde varilin içerisine su dökerek söndürdüm ve palet yardımı ile üç basamak aşağıda olan depo gibi olan bir yere koydum. Sonrasında iş yerime döndüm. Gece saat 01.00 gibi iş yerinden çıkarak Pınar'ın telefonunu da elimle 3-4 parçaya ayırdım. Kötekli ve Yeniköy'de bulunan çöplere parça parça attım. Sonrasında evime gittim ve yattım, Olanları kimseye anlatmadım. Ertesi gün öğleden sonra saat 15.00-16.00 gibi dükkandan yemek yemek için çıktım. O esnada yaylaya gittim. Aracı yanaştırmıştım, kapılarını da kimse görmemesi için açmıştım. Balyozla varilin ağzını küçültmek için yamulttum. Varili paletin üzerine yerleştirdim. Paleti kaldırarak aracın içerisine paletle ittirdim. Varili aracın arka kısmına yerleştirdim ve beton döktükten sonra varilin ağzını yumdum. Arabaya binip Dirgeme yoluna varmadan sol tarafa Gülağzı tarafına ayrılan yola döndüm. 1-1,5 kilometre sonra yolun sağ tarafına doğru yanaştım. Aracı geri geri yanaştırdım. Arkasını dereye doğru verdim. Arka kapakları açtım ve yine palet yardımı ile aşağıya indirdim. 18 Temmuz günü beni akşam saat 21.00 sıralarında Pınar'ın arkadaşı olan Ceren isimli şahıs aradı ve bana 'Cemal nasılsın, ben Pınar'ın arkadaşıyım, biz Pınar'a ulaşamıyoruz, senin haberin var mı' diye sordu. Ben de 'haberim yok, nereden haberim olsun' dedim. O da 'Tamam biz jandarmaya haber verdik' diyerek kapattı" şeklinde konuştu.