Zeytinliklerin Madenciliğe Açılması Protesto Edildi

Fethiye Yerel Tohumlar Derneği ve sivil toplum kuruluşları tarafından 1 Mart tarihinde yayınlanan zeytinliklerin madenciliğe açılması kararı yapılan basın açıklaması ile protesto edildi. Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi Önü'nde yapılan basın açıklaması Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter tarafından okundu.

Youtube Kanalı
Abone Ol

Zeytinliklerin madenciliğe açılması kararına tepkiler sürüyor. Yurdun değişik yerlerinde yapılan açıklamalara Fethiye Yerel Tohumlar Derneği ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan basın açıklaması da eklendi.
Fethiye Belediyesi, Özer Olgun Kültür Merkezi Önü'nde Fethiye Yerel Tohumlar Derneği ve sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan basın açıklamasını Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter okudu. Yapılan basın açıklamasına Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Gözde Hoşafçı, Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Kemal Hıra ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru

Oğuzhan Yeter tarafından okunan ortak basın açıklamasında “1 MART 2022 Tarihinde yayınlanan yönetmelikle zeytinliklerimiz de birçok tarım alanı gibi madenciliğe açıldı. Maden Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle; madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda zeytin sahası üzerinde maden tesisi açılmasına olanak verilmektedir.
Bu yönetmelik, sadece zeytinliklere değil aynı zamanda tarım alanlarımıza, endemik yapımıza, sularımıza, toprağımızın kalitesine ve börtü böceklere de zarar verecektir. Dünyada yaşanan salgın felaketinde gıdanın, özellikle de güvenli gıdanın ne kadar değerli olduğunu gördük. Bunun yanında iklim krizi, doğal afetler, kıtlık ve ekonomik dar boğaz, tüm insanlığa üretimin tarımsal kalkınmanın ne kadar değerli ve hayati olduğunu da gösterdi. "Kamu Yararı" gerekçesi bu yönetmeliğin sadece bir kılıfıdır. Bu yönetmelik yasalara aykırıdır.
Acilen zeytini koruma yasası geri getirilmelidir. Her bir zeytin ağacı koruma altına alınmalıdır.Maden çıkarmak için bu katliamı yapanlara, yapmak isteyenlere diyoruz ki; en değerli maden zeytindir. Ülkemizin en önemli tarımsal ürünlerinden biridir zeytin, hiçbir emeğe ihtiyaç duymayan, sulama ve gübreleme olmasa dahi meyve veren, en kısa ömrü 300 en uzun 4000 yıl olan ölümsüz ağaçlarımız ülkemizin ekonomik güvencesidir. En kıymetli enerjisidir.


Doğada, en dayanıklı ağaç olması onu tarihte kutsallaştırmış ve bazı dinlerde zeytin ağacı kesenler ölümle cezalandırılmışlardır. Sadece ölümsüzlük ağacı olarak bilinmez aynı zamanda Sağlık ve şifa kaynağıdır. Çocuklarımızın geleceği , barışın sembolüdür zeytin ağacı.
Ülkemizde zeytincilik yok edilirse; bizler zeytin bölgesinin emek verenleri, üreticiler, tüketiciler bir çok tarım ürününde olduğu gibi zeytini de diğer Akdeniz ülkelerinden mi satın alacağız? Yağımız Yunanistan'dan, salamura zeytinimiz İtalya'dan, zeytin ezmemiz İspanya'dan mı gelecek.?
Zeytinde yabancıya el mi açacağız?. Bunu hangi köylü, hangi anne, hangi vatansever, hangi vicdan kabul edebilir. Zeytinlik alanların maden aramalarına açılması için yazılan yönetmelik, patronu koruyan, işbirlikçilere imkan sağlayan, gerçekleri saklayan bir vaatle yazılmış ve kanuna tamamen aykırıdır. Geri çekilmesini istiyoruz.Zeytin alanları faaliyet sonrasında tekrar eski haline getirilecekmiş!! Bu ne mümkün!
Faaliyet süresi diyelim ki 30 sene, bir zeytin ağacının verimli hale gelmesi için gereken süre 30-35 yıl. Hem var olan zeytinlerimizi, asırlık araçlarımızı keserek, hem de toprağı zehirleyerek doğayı eski haline getirme açıklamaları ise tamamen bir kandırmacadır. Bir kere daha, Atatürk ilkelerinin önemini idrak ediyoruz. Devletçilik ! Madenlerimiz özel şirketlere peşkeş çekilirken milletimiz kazanmıyor, devletimiz kazanmıyor, firma sahipleri, yabancı ortakları ve işbirlikçileri kazanıyor.


Dünyanın neresinde bir afet olsa her ülkeden daha fazla yardıma koşan, on milyon Suriyeli sığınmacıya bakabilecek güçte olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğasına, ağacına zarar vermeden kendi madenini çıkaracak kadar güçlüdür, buna inanıyoruz.
Değerli Vatanseverler;
Bu Yönetmelikte ısrar etmek, doğayı yok etmek ve toplumu yok saymaktır. Bu doğanın katliamıdır. Bir çok maden projesinin yolunu açmak demektir. Zeytin ağaçları her biri bulundukları ortamda birer zeytinliktir. O zeytinlikleri taşıyamazsınız. Doğanın dengesini bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Zeytin ağaçları ve bu toprakların her bir parçası bize atalarımızın mirası değil emanetidir. Bu emanetleri canımız pahasına korumak için buradayız. Bağımsızlık bizim ve bu toprakların karakteridir. Çekin elinizi zeytin dallarından, çekin baltalarınızı ağaçlardan,uzak durun zeytinliklerden, çekin kirli ellerinizi topraklarımızdan. Bırakın, daha çocuklarımızın torunları zeytin dalından taç yapacak saçlarına. Bırakın, daha barış güvercinleri zeytin yapraklarıyla kuracak yuvalarını. Dokunmayın, et yiyemeyen vatandaş zeytinyağına ekmeğini banacak. Yarın, sen, ben, biz olmayacağız ama bu coğrafyada zeytin ağaçları, zeytinlikler sonsuza kadar hep var olacaklar.
Buradan bir çağrı yapıyoruz, Acilen üretim seferberliği başlatılsın, ülkemiz hem kendini hem dünyayı doyuracak güce sahiptir. İhtiyacımız olan tek şey çalışmaktır. Tohumlarımıza sahip çıktığımız gibi her bir zeytin ağacının da takipçisi olacağız. Bugün burada zeytinliklerimize bir zeytin daha ilave etmek için Ticaret Odası ve Ziraat Odası destekleriyle zeytin fidanları dağıtılacak. Doğaya olan vefamız, zeytine olan duyarlılığımız ve vatana olan sevdamız bizi bugün burada bir araya getirdi. Desteklerini esirgemeyen, bugün burada bir arada kenetlendiğimiz Fethiye Yerel Tohumlar Derneği adına teşekkürlerimizi sunuyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum” denildi.



Bakmadan Geçme