Avukatlardan 5 Nisan Mesajı

5 Nisan Avukatlar Günü  Beşkaza Meydanı Atatürk anıtı önünde düzenlenen törenle kutlandı.  Günün anlam ve önemi hakkında konuşma yapan Muğla Barosu Fethiye temsilcisi Avukat Fatih Taşer  “16 Nisan günü halk oylamasına sunulacak anayasa metni biz hukukçulara göre ne yazık ki; hukuk devleti ve demokrasimiz açısından oldukça kaygı vericidir” dedi.

 Taşer konuşmasında “Üniversitelerin hukuk fakülteleri susmakta. Hukuk fakültelerindeki anayasa profesörleri, doçentler susmaktadır. Bu korku niyedir ? Kabulü halinde evrensel hukuk normlarından ve ileri demokrasi anlayışından oldukça uzaklaşılarak “Hukuk Devleti” olmaktan maalesef çıkacağız” dedi…

Fethiye’de görev yapan bazı  avukatların cüppelerini giyerek  katıldığı tören programına; CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir ile CHP Fethiye ilçe başkanı Avukat Ali Özgür Kullukçu’da  katıldı.  Fethiye Belediyesi Bando Takımının da katıldığı kutlama töreni; çelenk sunumu ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra günün anlam ve önemi hakkında  Muğla Barosu Fethiye temsilcisi Avukat Fatih Taşer bir konuşma yaptı...

“Ülkedeki Yargı Erki Kuşatma Altındadır” 

Muğla Barosu Fethiye temsilcisi Avukat Fatih Taşer konuşmasında “Böylesi özel günümüzde güzel şeylerden, umutlu şeylerden bahsetmek istiyoruz ama Nafile; bu ülkede yaşayan 80 milyon için umudumuz var diyerek söze başlıyoruz. Ülkemiz maalesef bir ateş çemberinden geçmektedir. Adeta ülkemiz gibi ülkedeki yargı erki kuşatma altındadır. Yurttaşların kaygı düzeyi gün geçtikçe artmakta, yargıya güven maalesef sınıfta kalmaktadır. Yarın sabah ne olacağımızı bilemediğimiz günlere uyanmaktan korkar haldeyiz” dedi…

“Herkes İçin Adalet, Herkes İçin Özgürlük Ve Herkes İçin Eşitlik İstiyoruz”

Konuşmasına devam eden Muğla Barosu Fethiye temsilcisi Avukat Fatih Taşer “Çocuklarımızın ve  kendimizin geleceğinden endişe eden bir toplum haline getirilmiş haldeyiz. Kanun hükmündeki kararnamelerle, OHAL rejimine; bir korku Cumhuriyetinde yaşamaya alıştırılmış mutsuz insanlar halinde getirilmiş bulunmaktayız. Sizce bunu kim ya da kimler yaptı. Oysaki tek isteğimiz hukuktaki evrensel ilkelerin, ülkemiz hukukunun da üstün olmasıdır. Kısacası herkes için adalet, herkes için özgürlük ve herkes için eşitlik istiyoruz” dedi.

“Vergi Politikaları Mesleğimizi Silindir Gibi Ezmektedir”

Konuşmasına devam eden Taşer “Yargının diğer kurucu unsurları gibi savunmayı temsil eden Avukatlık mesleğinin de anayasada tanımlanmasını ve güvence altına alınması çok elzemdir. Mesleğimiz ulusal gelirden maalesef yeteri kadar pay alamamaktadır. Vergi politikaları mesleğimizi silindir gibi ezmektedir. Peşin vergi altında alınan KDV ve Gelir vergisi oranının yüksekliği başka meslek kazançları ile kıyaslandığında maalesef kazandığımızın % 50’den fazlası bizden geri alınmaktadır. Daha elimi adeta mantar gibi türeyen hukuk fakülteleri ve bunun doğal sonucu hukuk fakültesi mezunlarının fazlalığıdır. Gelecek yıllarda bu durum mesleğimiz adına büyük tehlike oluşturmakta ve önlem alınmaz ise mesleğimiz bu tehlike altında kalacağı aşikardır olduğu gerçeğidir. Avukatlık sınavı bile bu sorunu çözemeyecektir. Hakeza mesleğe yeni başlayan meslektaşlarımız için durum faciadır. Günü kurtarabilmek için amansızca boğuşmaktadırlar. Avukatlara hala adliyenin üvey evlatları muamelesi yapılmaya devam edilmektedir” dedi…

“Hukuk Fakültelerindeki Anayasa Profesörleri, Doçentler Susmaktadır.  Bu Korku Niye’dir ?”

“Yargı Erkinde Durum Hiç de Parlak değildir” diyen  Taşer  “yargıya güvenin sıfır olduğu bir dönemden geçmekteyiz. Adaletin kör topal işlediği bir dönemden geçmekteyiz. Hakim ile savcı teminatının yer ile yeksan edildiği bir dönemden geçmekteyiz ve en önemlisi 16 Nisan günü halk oylamasına sunulacak olan anayasanın değişikliğidir. 16 Nisan günü halk oylamasına sunulacak anayasa metni biz hukukçulara göre ne yazık ki; hukuk devleti ve demokrasimiz açısından oldukça kaygı vericidir. Üniversitelerin hukuk fakülteleri susmakta… Hukuk fakültelerindeki anayasa profesörleri, doçentler susmaktadır… Bu korku niyedir ? Kabulü halinde evrensel hukuk normlarından ve ileri demokrasi anlayışından oldukça uzaklaşılarak “Hukuk Devleti” olmaktan maalesef çıkacağız. Anayasaya göre kuvvetler ayrılığı ilkesi terk edilmekte, yürütmenin, yasama ve yargı üzerindeki etkin ve hatta baskın olması düzenlenmektedir. Öte yandan anayasalarda güvence altına alınan insan hakları ve özgürlükler bağımsız yargıya emanet edilmiştir. Bağımsız, tarafsız yargı ancak tarafsız ve güvenceye sahip hakimler eliyle sağlanır. Onun için anayasalarda hakimlik teminatı getirilmiştir. Hakimin teminatı yoksa halkında, özgürlüklerinde güvencesi yoktur ve orada adalet sağlanamaz.  Diyoruz ki; devleti meşru kılan adalet, adaleti meşru kılan savunmadır. Yargının temeli savunma, savunmanında temsilcileri biz avukatlardır. Bu vesile tüm meslektaşların 5 Nisan Avukatlar günü kutlu olsun” dedi. Konuşmanın sonunda törene katılan avukatlar Atatürk anıtı önünde toplu olarak hatıra fotoğrafı çektirdiler.