Başkan Saatcı 'El etek öpenlerin durumu meydanda'

Fethiye Belediyesi tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle her yıl düzenlenen geleneksel Basın Gecesi, balık halindeki Reis Restoranda gerçekleşti. Siyasi gündemle ilgili konuşan Başkan Saatcı, 'Biz 20 yıldır ne el öptük ne de etek öptük… Şayet siyasi ikbal peşinde koşsaydık, bir yerimizden belli olurdu. Siyasi ikbal peşinde koşup el etek öpenlerin durumu meydanda. Herhalde biz de şimdi Ankara'da bir köşede olurduk. Ancak biz el etek öpmeyiz, el etek öptürürüz' dedi.

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

 

Fethiye Belediyesi tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle her yıl düzenlenen geleneksel Basın Gecesi, balık halindeki Reis Restoranda gerçekleşti. Siyasi gündemle ilgili konuşan Başkan Saatcı, “Biz 20 yıldır ne el öptük ne de etek öptük… Şayet siyasi ikbal peşinde koşsaydık, bir yerimizden belli olurdu. Siyasi ikbal peşinde koşup el etek öpenlerin durumu meydanda. Herhalde biz de şimdi Ankara’da bir köşede olurduk. Ancak biz el etek öpmeyiz, el etek öptürürüz” dedi.

 

Fethiye'de görevli yerel basın, ulusal basın ve ajans temsilcilerinden oluşan yaklaşık 127 basın çalışanını, yardımcıları Mehmet Yılmaz Cesur, Mete Atay ve Hakan Tufan ile birlikte kapıda karşılayan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, gece boyunca da konuklarıyla yakından ilgilendi. Fethiye basın camiasından rahmetli olan Sadettin Yalçın, Nuri Kuzugündelioğlu ve Erdal Orhan’ın fotoğraflarının olduğu pankart gecede yer aldı.

 

Başkan Saatcı, “Ben sizleri Atatürk’ün meslektaşları olarak görüyorum”

Gecede konuşan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, “Atatürk, Sabiha Gökçen’e demiş ki, “Asker olmasaydım, gazeteci olurdum.” Bu akşam Atatürk’ümüzün meslektaşlarıyla bir arada olmaktan gurur duyuyoruz. Kalemini satmayan, köşesini satmayan, haber peşinde koşan ve gerçekleri yazmaktan çekinmeyen bütün basın emekçisi arkadaşlarımın 10 Ocak, Gazeteciler Günü’nü canı gönülden kutluyorum. Atatürk’ümüz, İrade-i Milliye, Hakimiyet-i Milliye, Minber ve Kurum gazetelerini kendi cebinden finanse ederek çıkarmıştır. Cumhuriyet gazetesini çıkarması için de hemşerimiz rahmetli Yunus Nadi’ye görev vermiştir. ‘Bağımsız basın olmazsa, hür irade olmazsa, gerçek habercilik olmazsa, ülkede demokrasi olmaz’ demiş. Günümüze baktığımızda, havuzlara ayrılmış, çıkar çevrelerinin hizmetine girmiş, bağımsız olmayan her yerinden bağımlı basını görünce, özellikle ulusal medyada ülkemizin basın anlamında düşmüş olduğu bu durumdan dolayı rahatsızlığımı da sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. Fethiye’de bulunan basın mensubu arkadaşlarım altını çizerek söylüyorum ki; hepiniz bizim çalışma arkadaşlarımızsınız. Biz sizleri hiçbir zaman, kendi çalışma arkadaşlarımızdan ayrı görmedik. Belediyemizin kapıları sizlere sonuna kadar açık oldu. Bizim görev süremizce de açık olmaya devam edecek. Bu akşamlar olduğu zaman, benim yüreğim burkuluyor. Şuan arkamda fotoğrafları bulunan Erdal ağabey olmadan, Gazeteciler Günü kutlanamaz. Erdal ağabeyi, Sadettin Hocamı, hepimizin evine giren doktorlardan biri olan, Nuri Kuzugüdenlioğlu’nu ve tabi ki Hasan Tahsin’den başlayarak Uğur Mumcu ile tüm gazetecileri rahmet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun” dedi.

 

Başkan Saatcı, “20 yıldır el etek öpmedik”

Siyasi gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Saatcı, 20 yıldır el etek öpmediğini ve siyasi ikbal peşinde koşmadığını ifade ederek, “Birkaç ay sonra siyasi ortama girilecek. Bir siyasi yarış yapılacak ama bu yerel bir seçim. Yani biz ülkeyi yönetmeyeceğiz, savaşa da gitmiyoruz. Hele ki yerel politikada birbirimizin yüzüne bakacağız. Rakip de olunsa, yarın birbirimizin düğününde, derneğinde, cenazesinde bir araya geliyoruz. 9 boğum denen şu boğazdan çıkacak olan kelimelere, özellikle siyasete soyunmayı düşünen arkadaşlarımızın dikkat etme mecburiyeti var. Zaman zaman ilçemizdeki bir sürü arkadaşımızla problem yaşamışızdır, eleştirmişsinizdir. Her türlü eleştiriye de açığız. Ancak sizler de takdir edersiniz ki, biz 20 yıldır ne el öptük ne de etek öptük… Şayet siyasi ikbal peşinde koşsaydık, bir yerimizden belli olurdu. Siyasi ikbal peşinde koşup el etek öpenlerin durumu meydanda. Herhalde biz de şimdi Ankara’da bir köşede olurduk. Ancak biz el etek öpmeyiz, el etek öptürürüz. Kimse kusura bakmasın. Bu duygu ve düşüncelerle hem şahsım hem de çalışma arkadaşlarım adına, tekrar bu akşam böyle yoğun bir kalabalıkla sizlerle bir arada olmak, sizlerle aynı sofrayı paylaşmak bizim için çok keyifli. Bu keyifli ortamı sağladığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Mekan sahibi arkadaşım ve bizlere hizmette en ufak bir kusur sergilemeyen çalışma arkadaşlarına da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Çok güzel günlerde tekrar bir arada olmak üzere hepinizi selamlıyorum” diye konuştu.

 

Bölük; “Fethiye’de taş üstüne taş koyanların yanındayız.”

Fethiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mesut Bölük ise, “Biz gazeteciyiz. Bizim mesleğimiz herkesi memnun etme mesleği değil. İster dargın olalım, ister kırgın olalım seçilmişe her zaman saygımız vardır. Bizler gazeteci olarak, kapıların açık olduğu her yere gireriz. Ama kapalı olan yerlerde de ne olduğuna bakmak isteriz. Biz Fethiye basını olarak, hiçbir kurumu ayırt etmeden gazetecilik mesleğimizi sergilemek için buradayız. Muğla’da en fazla günlük yayın yapan gazeteler, Muğla’nın ilk ulusal televizyon kanalı Fethiye’dedir. Biz bu açıdan, Muğla siyasetine de yön veriyoruz. Tüm gazeteciler adına, Sayın Belediye Başkanımıza vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de Fethiye basınının üstüne düşen ne varsa yapmaya hazırız. Biz sizlerle birlikte her mecrada olmaya varız. Biz Fethiye’de taş üstüne taş koymuş, Fethiye’ye hizmetler kazandırmış seçilmişlerin yanındayız” dedi.

 

Basın mensuplarından birlik ve beraberlik mesajı

Gecede Fethiye’nin eski gazetecilerinden Celal Bozkurt ve Yusuf Gökçe de açıklamalarda bulundu. Her 10 Ocak’ta, Başkan Saatcı’nın tüm basın camiasını bir araya getirmesinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getiren Bozkurt ve Gökçe, Başkan Saatcı’ya teşekkür etti.

Yerel gazetelerin gerçekten zor durumda olduğunu ifade eden Ali Kaşıkçı ise, basın kurumlarına sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek, tüm basın mensupları ile bir arada olmaktan mutlu olduğunu söyledi. Tur FM’in sahibi Saadet Ecehan da birlik ve beraberlik mesajı verdi.  Muğlatürk’ten Serap Ülkü ise, Muğlatürk TV’nin yeni nesil internet televizyonculuğunda atılım yaptığını ifade ederek, yerel basının da yüzünün artık gülmesini istedi.

 

Yılmaz, “Toplumun menfaatlerinde birleşelim”

Likya TV sahibi Tuğrul Yılmaz, “Fethiye basınının güzide temsilcileri değerli arkadaşlar Fethiye Belediyesi’nin, bizlere yönelik bu güzel, naif ve samimi bir algı ve düşüncenin sonucu bir araya getirip, bizlere bu şekilde bir ikramda bulunmasından ötürü kendilerine sevgi, saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. İnanın şurada bulunan tüm arkadaşlarımızın kendi açılarından farklı düşünceleri var. Ve şunu samimiyetle ifade etmek istiyorum. Ben her şeyden önce bir eğitimciyim. Birileri sizin karşınıza geldiğinde aynen ben de senin gibi düşünüyorum diyorsa kesinlikle yalan söylüyordur. Asıl olan topluma hizmet konusunda, memlekete hizmet konusunda global olarak bütünsel bir düşünceye sahipsek ve sonuç olarak ülkenin, bu ülkede yaşayan insanların ve toplumun menfaatleri birinci planda ise ve bu konuda birleşiyorsak sonuç beklenen sonuçtur. Basın olarak herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmasının esas olacağı düşüncesini ifade ediyorum” dedi.

 

Nuri Kuzugüdenlioğlu ile anısını paylaştı.

Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz Cesur ise, “Benim gazetecilikle falan alakam yok. Erdal Orhan olsun, Sadettin hocamız olsun rahmetle anıyorum. Ben sadece Nuri Kuzugündenlioğlu ile olan bir hatıramı anlatmak istiyorum; Gazeteci ,basın mensubu veya insan, bana göre iz bırakan kişidir. Gazeteci de iz bırakmalıdır. Nuri Kuzugündelioğlu, Allah rahmet eylesin bana ayda bir kere gelir, kahvesini söylerim, kahve içerdik. Annem, 2016 yılının Haziran ayında rahmetli oldu. Rahmetli Nuri ağabey bana, 10 gün sonra 3 tane kitapla geldi. Bir tanesi, Maksin Gorki 'nin ‘Ana’, bir tanesi Selim İleri'nin ‘Annem için’ bir tane de yine anneyle ilgili kitap getirdi. Bana hep, ‘müdür bey’ derdi. Ve bana dedi ki; “Ben ana acısını bilirim. Taziye olarak bu üç tane kitabı lütfen kabul et!” Ben Türkiye'de ve Dünya 'da böyle güzel taziyeyi anlatan bir insana rastlamadım. Onun için kendisini şükranla anıyorum. Gazeteci arkadaşların da hayatında böyle iz bırakmasını istirham ederek saygılar sunuyorum” diye konuştu.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN