ZEYTİN AĞAÇLARI KORUMA ALTINDA

TEMA Vakfı Fethiye temsilcisi Mehmet Yıldırım kamuoyunda zeytinlik yasa tasarısı olarak da adlandırılan torba kanundaki zeytinlikler ve meralar ile ilgili açıklamada bulundu. TEMA Vakfı Fethiye İlçe Sorumlusu Mehmet Yıldırım gazetemiz muhabirine yapmış olduğu açıklamada 'Bilindiği üzere 18 Haziran 2017'de Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de kabul edildi. Kamuoyunda zeytinlik yasa tasarısı olarak da konuşulan torba kanundaki zeytinlikler ve meralarla ilgili maddeler başta zeytin üreticileri olmak üzere, TEMA Vakfı'nın ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabaları ve kamuoyu tepkisi sonrası geri çekildi' dedi…

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

TEMA Vakfı Fethiye temsilcisi  Mehmet Yıldırım; kamuoyunda zeytinlik yasa tasarısı olarak da adlandırılan torba kanundaki zeytinlikler ve meralar ile ilgili açıklamada bulundu. TEMA Vakfı Fethiye İlçe Sorumlusu Mehmet Yıldırım gazetemiz muhabirine yapmış olduğu açıklamada “Bilindiği üzere 18 Haziran 2017’de Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de kabul edildi. Kamuoyunda zeytinlik yasa tasarısı olarak da konuşulan torba kanundaki zeytinlikler ve meralarla ilgili maddeler başta zeytin üreticileri olmak üzere, TEMA Vakfı’nın ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabaları ve kamuoyu tepkisi sonrası geri çekildi”  dedi…

“ZEYTİNLİK SAHALARINA EN AZ 3 KİLOMETRE MESAFEDE ZEYTİNYAĞI FABRİKASI HARİÇ KİMYEVİ

ATIK BIRAKAN, TOZ VE DUMAN ÇIKARAN TESİS YAPILAMAZ VE İŞLETİLEMEZ”

                                                        Açıklamasına devam eden Tema Vakfı Fethiye temsilcisi Mehmet Yıldırım  “76 maddelik yasa tasarısının,  yürürlükteki 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20. maddesinde  yapılmasını öngördüğü değişiklikler ile 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14. Maddesinde öngördüğü ilave düzenleme tasarının en kritik maddelerini oluşturuyordu. Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20. maddesine göre, "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köy işleri Bakanlığının iznine bağlıdır.

“TASARININ  ÖNE ÇIKAN BİR DİĞER SAKINCALI HUSUSU DA MERALARLA İLGİLİYDİ” 

                                                  Hayata geçirilmek istenen yasa tasarısında, 3573 sayılı Kanun’un, zeytinlik saha tanımı ve 20. maddesi için öngörülen düzenlemeler, hem geçmişten beri zeytinlik olarak bilinen çoğu alanın artık zeytinlik sayılmamasına ve zeytinlik alanların daralmasına neden olacak, hem de zeytinliklerde birçok yatırımın yapılmasının önünü açacaktı. Tasarının öne çıkan bir diğer sakıncalı hususu da meralarla ilgiliydi. Tasarı ile 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan istisna maddelerine bir ek daha yapılması mera alanlarının daraltılmasına sebep olacaktı. Eklenmesi planlanan madde ile endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ile yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması ve gerekli arazi ihtiyacının karşılanması için meralar tahsis edilebilecekti. Et fiyatlarının sürekli arttığı, besicilik maliyetlerinin %25-40’ının yem maliyetinden oluştuğu ülkemizde ucuz yem kaynağı olan meraların başka alanlara kurban edilecek olması düşündürücüydü. Ülkemiz 2016 yılında 1.3 milyar USD kaba yem ithalatı yaptı. Türkiye yem ihtiyacının %40’ını ithal ediyor. Milli Tarım Projesi’nde hayvancılık önemli yer tutarken, önerilen değişiklikle hayvanların beslenmesinde büyük rolü olan mera alanlarının daraltılması bir çelişki  idi. Su üretimi,  toprak koruma ve biyolojik çeşitliliğin korunması açısından önemi olan meralarımızın bakımı, korunması ve ıslahı konusunda, ekonomik ve teknik destekler beklerken, bunun yerine meraların daraltılmasına yol açacak düzenlemeler açıkçası şaşırtıcı oldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüzölçümünün yüzde %56’sını oluşturan mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek %19’a geriledi. Mera alanlarındaki bu ciddi gerileme, söz konusu tasarı ile çok daha artacaktı.

“3621 SAYILI KIYI KANUNU’NUN 6. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINDAN ÖTÜRÜ ENDİŞELİYİZ” 

    Meralar ve zeytinlikler ile ilgili maddeler tasarıdan çıkarılmış olsa da, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesinde değişiklik yapılmasından ötürü endişeliyiz. Kanun, Trabzon ve Zonguldak'ta alternatif alan bulunmaması durumunda kıyılarda sağlık tesislerinin ve endüstri bölgelerinin yapılmasının önünü açtı. Böylece aslında 3621 sayılı Kanun’un kıyıların korunması ve yapılaşma yasağı ile ilgili maddesi değiştirilerek, örneğin Zonguldak'ta TEMA Vakfı'nın uzunca bir süredir engellemeye çalıştığı Filyos Endüstri Bölgesi gibi projelerin gerçekleşmesine yol açacaktır. Söz konusu tasarı, zeytinlikler ve meralara yönelik düzenlemeler çıkartılarak, 1 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete’ de  yayınlandı. Geleceğimiz olan çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek adına herkesin yapabileceği bir şeyler vardır. Bu bilinçle harekete geçerek çaba sarf etmek hepimizin görevi olmalıdır. İnsanoğlu doğaya zarar vererek, doğal dengeyi bozarak en çok da kendine zarar verir aslında. Farkında olmalıyız” dedi.(

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN