Öğretmen Okullarının Kuruluş Yıldönümü Törenle Kutlandı

Öğretmen Okullarının kuruluşu Cumhuriyet Meydanı Atatürk anıtı önünde düzenlenen törenle kutlandı.

Öğretmen okullarının 169. Kuruluş yıldönümü kutlama törenine;  Muğla CHP eski milletvekillerinden Sami Gökmen,  Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Fethiye şubesi yönetimi ve üyeleri, CHP Fethiye ilçe başkanı Avukat Ali Özgür Kullukçu ve CHP Fethiye başkan yardımcısı Veli Pabuşçu,  ÇYDD Fethiye şubesi başkanı Tuğrul Yılmaz, Fethiye Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifi başkanı  İsmail Başoğlu ile emekli öğretmenler katıldılar.

Öğretmen okullarının 169 kuruluş yıldönümü töreni; Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Fethiye şubesi başkanı Hasan Gürhan ile emekli öğretmenler tarafından  Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasından sonra günün anlam ve önemi hakkında; Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Fethiye şubesi ikinci başkanı Ali Gönen tarafından  bir konuşma yapıldı. 

Ali Gönen konuşmasında “ Bize, Laiklik ilkesinin özümsendiği ve uygulandığı bir eğitim öğretim modeli yakışır.  Bizleri ancak ve ancak, Laik bir devlet ve toplum düzeni birleştirir, bir arada tutar. Laiklik, Türkiye Cumhuriyetinin çimentosudur.  Bizim ortak bileşenimiz Laik ve Karma Eğitimdir. Toplumumuzu ancak ve ancak, çağdaş eğitim öğretimden geçmiş kızlarımız ve kadınlarımız ileri taşıyabilir. Her işi bırakıp önce kızlarımızı okutmalıyız. Ailenin ve toplumun direği annedir, kadınlarımızdır. Eğitimli bir anne, topluma bedenen ve sosyal yönden sağlıklı bireyler yetiştirir. İşte bu anlayışta bir yurttaş yetiştirmeye ve toplum oluşturmaya bundan 169 yıl önce 16 Mart 1848’de Öğretmen Okullarını açarak başladık. 1926 da Köy Muallim Mektepleri Kanunu kabul ederek yolumuza devam ettik. 17 Nisan 1940 ise, Anadolu halkının makus talihinin değişmeye başladığı tarihtir. Anadolu aydınlanması, köy enstitülerinin kurulmasıyla başlamıştır. Şair Can Yücel; Milli Eğitim Bakanı olan ve Anadolu’yu karış karış dolaştığı için eşi ve çocuklarıyla bir sabah olsun birlikte çorba içme olanağı bulamayan babasını bir şiirinde anlatırken bakınız ne diyor;  “ Bilmezdi ki oturduğumuz semti.  Geldi mi de gidici hep, hep acele işi. Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti.  Öyle öyle ezberledim gurbeti”

Köy Enstitüleri, köyde yaşamakta olan ailelerin yalın ayaklı çatlak dudaklı ve yırtık mintanlı başarılı çocuklarını almış, okutup öğretmen yaptıktan sonra köyüne öğretmen olarak göndermiştir. Köy Enstitülerinde yetişen öğretmenler güzel Türkçe’mizi yabancı dillerin etkisinden kurtarmış, Laiklik ilkesini Anadolu’da egemen kılmıştır.  Köy Enstitüleri ressamların, müzisyenlerin yetişmesini sağlamış ve bütün sanat dallarının, sanatçıların önünü açmıştır. Ama bu güzel eserleri günümüzde devam ettirmeyi başaramadık. Bu gün yaşadığımız sorunların en önemli nedeni de Laik Eğitim Öğretim modelini terk etmemizdir.

“Bizim Olmaz İse Olmazımız, Laik Eğitim Öğretim Olmalıdır”

Bakınız, bir Afrika ülkesi olan Kenya’ nın kurucu devlet başkanı Kenu Kenyattu ne demiş: Batılılar geldiklerinde onların ellerinde İncil, bizim ellerimizde topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda bizim ellerimizde İncil, onların ellerinde topraklarımız vardı.  Akıl ve bilimin egemen olduğu eğitim ve öğretimi destekleyen, çağdaş yaşam biçiminin önünü açan siz değerli konuklarımıza sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi.