Sağlık Politikasına Eleştiri

Fethiye SES temsilciliğini ziyaret eden SES Sağlık Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Dr. Pınar İçel iktidarın sağlık politikasını eleştirerek pek çok üniversite hastanesi bugün batma noktasına getirildi. Sağlıkta 1'nci basamak tasfiye edildi, tamamen tedavi edici hizmete yönlendirildi, dedi.

PAYLAŞ
Dost Gazetesi - Dost Gazetesi

Fethiye SES temsilciliğini ziyaret eden SES Sağlık Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri  Dr. Pınar İçel; iktidarın sağlık politikasını eleştirerek; pek çok üniversite hastanesi bugün batma noktasına getirildi. Sağlıkta 1’nci basamak tasfiye edildi, tamamen tedavi edici hizmete yönlendirildi, dedi. 

SES Sağlık Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Pınar İçel de üniversite hastanelerinin batma noktasına getirildiğini, sağlığa ayrılan payın yükseltilmediğini ifade ederek; ''Sağlık hakkına sahip çıkabilmek için 17 Kasım'da İzmir'de yapılacak olan bölge mitinginde olacağız. Tüm Muğla ve Fethiye'deki çalışanlarımızı, üyelerimizi bu mitinge bekliyoruz. Sağlıkta şiddet ile ilgili torba yasa, bizleri hayal kırıklığına uğrattı. SES üyeleri olarak bu yasanın iptalini ve geri çekilmesini bekliyoruz'' ifadelerini kullandı.

“MUHTAÇLANDIRMAK  EN TEMEL POLİTİKASI”

İçel; ''17 Kasım İzmir mitingine davet ediyorum. Ekonomik krizler aynı zamanda toplumsal gösterilerinin kötüye gittiği dönemlerdir. Çünkü temel ihtiyaçların bile karşılanmasında ciddi zorluklar olduğu açlık sınırın altında askeri ücretle yaşayan milyonlarca ailenin olduğu ortamlarda çocukların, kadınların, gebelerin en temel ihtiyaçları beslenmesi, barınması, ısınması bile karşılanmasında ciddi güçlük çekilir. Buna rağmen hükümetimiz iktidar zaten 80’lerden beri yapılmış olan tercihi halktan topladığı vergileri oluşturduğu bütçeyi sermayeye aktarmayı tercih etti. AK Parti döneminde bu daha da hızlandı, AK Parti döneminde sağlıkla ilgili herhangi bir yatırım yapılmadı, bütçenin sağlığa ayrılan payları %5’i hiçbir zaman geçmedi. Bu sene de böyle, bugün de şu anda mecliste sağlık bakanlığı bütçesi görüşülmekte ayrıca ve yine sağlığa ayrılan bütçe %5 üstelikte ayrılan pay herhangi aşılama gibi koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılmadı. Pek çok üniversite hastanesi bugün batma noktasına getirildi. Sağlıkta 1’nci basamak tasfiye edildi, tamamen tedavi edici hizmete yönlendirildi. Onun yerine şunu tercih ettiler, halkın hastanelerini güçlendirmek,1’nci basamağı kuvvetlendirmek, koruyucu sağlık hizmetlerini oluşturmak; çocuk, gebe, bebek sağlığını iyileştirmek yerine şunu tercih ettiler. Sağlığa ayrılan bütçeyi şehir hastaneleri aracılığıyla devasa işlevsiz paydaşlarına yandaşlarına pay aktarmayı tercih ettiler. Bu şehir hastaneleri ile milyonlarca dolar her ay kira ödeniyor ve bu ödemede uzun yıllardır devam edecek sadece biz değil, gelecek nesilleri bile borçlandırmayı tercih ettiler. O sebeple de biz sağlık haklarına sahip çıkabilmek içinde 17 Kasım'da İzmir’de olmak zorundayız. Kriz bahane edildiğinde ilk kısıtlanan alanlardan 3’ü eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler oldu. AK Parti’nin şimdiye kadar eğitime dair politikaları ortada. Cemaatleri, tarikatları terk edilmiş din dersinin en temel alındığı imam hatipleşmenin, öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığı bir süreç yaşıyoruz, bilerek de yaşatılıyoruz. Bir yönden özel sektörü teşvik eden, önünü açan; diğer yönden sağlığı devlet hastanelerini bile özelleştiren GSS diye getirmiş olan 7 milyon insanın bugün GSS prim borcunun ödeyemediği için sağlık hizmetten yararlanamayan bir sistem kurma tercih etti. Diğer bir yandan sosyal hizmetten muhtaçlandırma AK Partinin en temel politikası. Öncelikle insanları aç, yoksul, işsiz muhtaç hale getirip sonra lütuf olarak gösterdiği sosyal yardımlarla kendini bağımlı hale getirdiği bir süreç yaşanıyor. İlk açıklanan Bakan Berat Albayrak’ın açıkladığı programda en fazla sosyal hizmetler ve sağlık alanından yapılacağı da söylenmişti. Diğer taraftan bütün emekçiler gibi herkes gibi sağlık emekçileri de ciddi anlamda hak kaybı yaşamakta alım gücümüz giderek azalmakta, döner sermayeler şu anda herhangi bir hastanede yatırılmamak durumunda. Diğer taraftan temel ücretlerimizde de 3 yıl içinde yaşadığımız kayıp 370 dolar civarında. Bu bile aslında bizim haklarımıza niye sahip çıkmamız gerektiğinin, bugün o alanda niye olmamız gerektiğinin bir göstergesi ve mitinge çağrıyı tekrarlıyorum'' ifadelerini kullandı.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN